Başbakan Binali Yıldırım, BBC World'e verdiği röportajda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Referandum sonuçlarına ilişkin, "Ne AİHM, ne Anayasa Mahkemesi, ne de başka bir mahkeme milletin verdiği kararı değiştirebilir" değerlendirmesinde bulundu. CHP'nin başvurularına, "Bunlar beyhude gayretlerdir" diyen Yıldırım, "Benim tavsiyem ana muhalefet partisi daha çok çalışıp, daha çok milletin gözüne girsin" şeklinde konuştu. Yıldırım şu mesajları verdi:
SANDIK VARSA DİKTATÖRLÜK OLMAZ: Diktatörlük olan yerde seçim olur mu? Siyasi partiler olur mu? Vatandaşın oy verdiği yerde diktatörlük olur mu? Bunların hiçbirine, bu iddialara katılmak mümkün değil çünkü 50 milyona yakın vatandaş sandığa gitti, oy verdi ve tercihini kullandı.
KARAR MİLLETİN: Milletin kabul ettiğini ana muhalefet partisi kabul etmese ne yazar? Milletin verdiği kararı mahkemede dönüştürmeye hiç kimsenin hakkı yok. Ne Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne Anayasa Mahkemesi ne de başka bir mahkeme milletin verdiği kararı değiştirebilir. Milyonların verdiği kararı yine millet değiştirir.
BU NASIL DİKTATÖRLÜK: Diktatörlük olsaydı ona da kendimiz karar verirdik. Yüzde 80-90 uygun bir oranda bu işi yapar aradan çıkardık. Hâlbuki Cumhurbaşkanımızın doğduğu ve oturduğu ilçe Üsküdar'da bile 'Hayır' oyları önde çıktı, 'Evet'ler daha az çıktı.
OBAMA BAŞKASINA BIRAKTI: Obama yönetiminde bölge başkalarına bırakılmıştı, çok fazla bir politika üretilemiyordu ve dolayısıyla buradaki sorunlar gittikçe büyüdü ve hatta rejimin güçlenmesine, rejimi destekleyen başka ülkelerin de daha aktif rol almasına sebep oldu.
'ESAD REJİMİ GİTMELİ'
Suriye'de
bu rejimle kalıcı barış da olmaz, siyasi çözüm de olmaz. Bugün değilse yarın, yarın değilse makul bir süre içinde bu rejim mutlaka gitmeli ve burada bütün Suriyeliler, Arabıyla Türkmeniyle, Yezidisiyle, Kürdüyle herkesin içinde olacağı bir Suriye devleti, çözümü mutlaka sağlanmalıdır. ABD'nin etkin rolü devam etmelidir. Zaten Türkiye yaptıklarıyla bölgede en fazla fedakârlık yapan, en fazla barış için çabalayan ülkedir.
TÜRKİYE BUNU HAK ETMİYOR
Zor bir coğrafyada hem dünyada barışı sağlamaya çalışıyoruz, hem demokrasimizi ayakta tutmaya çalışıyoruz hem de Avrupa'nın güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla Avrupa başta olmak üzere birçok ülkenin bize müteşekkir olması lazım... Bizi teşvik etmesi lazım... Bu yapılmıyor, aksine çok acımasız şekilde sanki darbeyi yapan biziz de darbecilerin hiçbir suçu yokmuş gibi bir algı oluşturuluyor. Bunu büyük bir haksızlık olarak görüyoruz ve üzülüyoruz. Milletimiz bunu hak etmiyor.