FETÖ'cü darbe girişiminin en önemli davalarından olan Genelkurmay Çatı Davası dün başkent Ankara'da başladı. Genelkurmay Başkanlığı önündeki darbe faaliyetlerine katılan 38'i Yurtta Sulh Konseyi üyesi 221 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması hazırlıkları haftalar süren Sincan Cezaevi yerleşkesi yanındaki duruşma salonunda yapıldı.
'HESAP GÜNÜ GELDİ'
221 sanıklı davanın aralarında cuntacıların darbe sonrası yönetim için kurdukları Yurtta Sulh Konseyi'nin 38 üyesinin de bulunduğu 48 sanığı hâkim karşısına çıkmadan önce aralarında şehit yakınlarının da bulunduğu halkın önünden 200 metre boyunca yürütüldü. Darbecilere urgan atan vatandaşlar hainlerin idam edilmesini istedi. Vatandaşlar "Osmanlı'nın torunu, böyle bozar oyunu", "Namlusunu millete çeviren affedilmez", "Hesap günü geldi", "15 Temmuz şehit ve gazileri için idam isteriz", "Millet Osmanlı tokadını nasıl da koydu" ve "Katil FETÖ" yazılı pankartlarıyla sloganlar attı.
SANIKLARIN ADRES OYUNU
Yürütülen darbecilerin başında kalkışmanın en önemli isimlerinden eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk yer alıyordu. Vatandaşlar en büyük tepkiyi Akın Öztürk'e gösterdi. Sanıklar yürüdükleri yolun sonunda tek tek duruşma salonunun bulunduğu binaya alındı. Cuntacı Akın Öztürk başta olmak üzere çoğu sanık, adreslerinin mahkeme kayıtlarına girmesini engellemek için "hatırlamıyorum" dedi ve adres olarak "Sincan Cezaevi" yazdırdı. Duruşma sürerken de gerginlik devam etti. Müşteki yakınlarından bazıları, sanıklara yönelik sinkaflı sözler sarf etti. Şehit yakınları, avukatlara "Teröristleri savunanlar teröristtir" ve "Hepiniz teröristsiniz" diye bağırdı. Ankara 17'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin baktığı davada Mahkeme Başkanı Oğuz Dik duruşmaya bir süre ara vermek zorunda kaldı.
YÜZSÜZ DARBECİ İNKAR ETTi
? Sanıkların kimlik tespiti yapıldıktan sonra, başka cezaevlerinde tutuklu bulunan 27 sanığın duruşma salonunda olmadığı fark edildi. Mahkeme Başkanı Dik o sanıkların da hazır bulundurulması için duruşmayı öğleden sonraya erteledi. Akın Öztürk öğleden sonra yaptığı savunmasında ihaneti inkar ederek "Darbe girişiminden hiçbir bilgim, haberim yoktur. 15 Temmuz'da torunlarımı özlediğim için Ankara'ya geldim" dedi. Darbeci komutan "Çok kez şehit olma riskiyle karşı karşıya kaldım. Keşke şehit olsaydım da bu suçlamaya muhatap olmasaydım" diyerek duygu sömürüsü yaptı. Öztürk, Hulusi Akar'ı rehin alan darbeci askerleri de kendisinin ikna ettiğini öne sürdü. Duruşmanın son dakikalarında da gerginlik yaşandı. Mağdur yakınlarının tepkilerini sanık yakınlarına yöneltmesi üzerine araya giren polis, gerilimin artmasını engelledi. Genelkurmay çatı iddianamesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'mağdur-müşteki', Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ise 'mağdur' olarak yer alıyor.
221 sanıklı davanın 48 sanığı en önde darbeci Orgeneral Akın Öztürk olmak üzere jandarmaların arasında bir düzen içinde yavaş adımlarla salona götürülerek basın mensuplarının görüntü alması sağlandı. Duruşma salonu etrafında da yoğun güvenlik önlemleri vardı. Ankara Jandarma Komando Taburu'ndan bin 200 askeri personelin görev aldığı güvenlik önlemleri kapsamında 120 keskin nişancı salonun bulunduğu binanın çatısı ve çevrede konuşlandırıldı. Güvenlik önlemleri havadan da desteklendi.
'YEDİĞİM KURŞUN ACITMADI AMA BU HAİNLERİN İHANETİ YARALADI'
Dava
öncesinde cuntacıları protesto edenler arasında 15 Temmuz gazileri, şehit aileleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri de vardı. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ne gelen Ankara Platformu üyeleri, Memur-Sen temsilcileri ve 15 Temmuz gazileri ile şehit yakınları ayrı ayrı basın açıklaması yaptı. 15 Temmuz gazilerinden Yusuf Atak ise "Yediğim kurşunlar canını acıtmadı. İmanla mücadele ettik. Ancak FETÖ'nün ihaneti yüreğimde yaralar açtı. Bu davanın peşini bırakmayacağız." dedi.
'APOLETLİ TERÖRİSTLER'
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Yüzü emperyalizme, gönlü paraya dönük olanları yerle bir eden bu millet, zorbalara teslim olmak yerine zorlu bir mücadeleyi göğüsledi. Biz de buraya Anadolu'yu işgal etmeye kalkanlarla hesaplaşmak için geldik. "Ezin, yakın, vurun, acımayın" diye talimat yağdıran "apoletli teröristleri", tankları milletin üzerine sürenleri, alçak uçuşla katliam yapanları asla unutmayacağız" dedi. Ankara Platformu adına konuşan Abdülkadir Kocatepe de 15 Temmuz gecesi milletin meşru yollarla seçtiği hükümeti, cumhurbaşkanını ve parlamentosunu hedef alan hainlerin, milletin meydanlara inmesiyle hüsrana uğradığını söyledi.
ELLERİYLE NAMLU TUTAN KAHRAMANLARIN GECESİ...
15 Temmuz'da Ankara'da vatandaşların sokaklara çıkarak gittikleri yerlerden biri de Genelkurmay Başkanlığı'nın önüydü. Darbecilerin helikopterlerden burada toplanan vatandaşlara ateş açmasına rağmen Genelkurmay Başkanlığı önünde darbecilere direnen vatandaşlar kahramanca direndi. Vatandaşlar, tankların üzerinde bulunan brandaları tankların üzerine serdi ve tankı kullanan FETÖ darbecilerinin görüş mesafesini kapattı. Üzerlerine tanklar sürülmesine, F-16'larla taciz edilmelerine rağmen Genelkurmay'a girmek için çabalayan halk korkmadan mücadeleye devam etti. Bir süre sonra vatandaşlar Genelkurmay ana kapısını açarak karargaha girdi ve darbeci askerleri kovaladı. Hainler o gece Genelkurmay önünde biri asker 35 kişiyi şehit etti.
'HER ŞEYİ EZİN GEÇİN' EMRİ
Kars'ta, FETÖ/PDY darbe girişimine karıştıkları iddiasıyla dönemin 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı 2. Tank Taburu'nda görevli 36 eski askeri personelin yargılandığı davanın ilk duruşmasında, sanıkların savunmalarına geçildi. Tutuksuz yargılanan Uzman Çavuş Çınkı savunmasında "Tabur Komutanımız Yarbay Nihat Uçan, 'Önünüze çıkan her şeyi ezin geçin, kimseyi dinlemeyin' emrini verdi" dedi.