İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Metin A, tutuksuz sanıklar A.C, C.B, S.K. ile C.A. ve taraf avukatları katıldı.
Mahkemede Metin A'nın evinde arama yapan polisler Y.C. ve K.G. tanık olarak dinlendi.
Tanık Y.C, sanığın evinin aranması görevinin kendisinin de içinde bulunduğu ekibe verildiğini, salondaki vitrin çekmecesinde askeri kimlik benzeri bir kart ile dolapta askeri kamuflaj ve çelik yelek bulduklarını söyledi.
Oturma odasında bulunan bilgisayar masası çekmecesindeki siyah çantanın içinde ise bir dolarlık banknot bulduklarını kaydeden Y.C, bunun dua kağıdının içine sarılı olduğunu bizzat gördüğünü aktardı.
Diğer tanık polis memuru K.G. ise sanığın evinde arama yaparken komşularının da yanlarında olduğunu, arama sırasında görüntü almadıklarını ancak evde buldukları her şeyi salondaki masanın üzerine koyarak kaydettiklerini ifade etti.
Tutuklu sanık Metin A. ise 15 Temmuz gecesi kendisi ve arkadaşlarına saldırıldığını iddia ederek o gece birini silahla vurduğunu kabul ettiğini ancak FETÖ üyesi olduğu iddiasını kabul etmediğini dile getirdi.
"FETÖ şerefsizliğini kabul etmiyorum. Benim FETÖ ile bir alakam yok. 1 dolarla benim ne işim olur." diyen tutuklu sanık, polisin kendisine kumpas kurduğunu iddia ederek tahliye talep etti.
Mahkeme heyeti, Metin A'nın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
SELAYA MÜDAHALE ETMEK İSTEDİLER
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminde Karşıyaka ilçesi Cemal Gürsel Caddesi'ndeki Bostanlı Camisi'nde okunan selaya müdahale etmek isteyenlerin bulunduğu, Türk bayraklarıyla sokağa çıkan darbe karşıtı vatandaşların buna tepki gösterdiği, bu esnada vatandaşların üzerine açılan ateşte Ali G'nin (38) yaralandığı bildirilmişti.
Olayla ilgili başlatılan soruşturmada, güvenlik kamerası görüntülerinden silahla ateş ettiği belirlenen Metin A. (43) ile yanındaki C.B. (36), A.C. (24), C.A. (30) ve S.K. (32) gözaltına alınmıştı. Metin A. 11 Ağustos'ta çıkarıldığı mahkemece "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, kamu kurumu ve kamu kurumu niteliğinde bulunan meslek kuruluşlarının faaliyetlerinin engellenmesi, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve kasten silahla yaralama" suçlamalarıyla tutuklanmış, diğer şüpheliler ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
