MHP Genel Başkan Yardımcısı Adan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) yarın yapmayı planladığı referanduma ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. İçinde bulunduğumuz coğrafyanın, son bir asırdır zaman zaman kontrollü bir şekilde kanatılan bir yara halini aldığını kaydeden Adan, şöyle devam etti:
"Batı'nın uzak diyarlardan bakıp Orta Doğu dediği, bir başkasının çıkıp bataklık gibi gördüğü bu topraklar; bizler için doğrudan ecdat bakiyesi ve vatan toprağıdır. Dolayısıyla bizim tarihi havzamızda bulunan tek bir karış arazinin bile kaderi Türkiye'nin meselesidir. Coğrafyamızı tehdit eden yeni kaosun şimdiki figüranı da Irak işgalinden bu yana şımartılan ve şımartıldıkça daha pervasızlaşan Mesut Barzani'dir. Mesut Barzani; kendi kariyerine defalarca yinelenen katliamları, Irak'ı işgal etmeye gelen yabancı askerlerle işbirliğine gitmeyi, son 30 yılda dünyanın süpergüçleri arasında sarkaç gibi sallanmayı sığdırabilmiş birisidir. Türkiye'yle dostmuş gibi pozlar verdiği zamanlarda dahi PKK'nın silahlı ve politik unsurlarına kucak açmakta bir beis görmemiştir"
"BARZANİ AİLESİNİN TARİHİ, BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN HAYALİ İÇİN DÜZENLENEN SİYASİ AYAK OYUNLARININ TARİHİDİR"
Meselenin sadece Mesut Barzani'den ibaret olmadığını savunan Adan, "Mesut Barzani; yetkililer tarafından kendisine verilen ay yıldızlı Türk pasaportu cebindeyken dahi, ay yıldızlı bayrağa ihanet etmekten çekinmemiştir. İktidar partisinin kongresine davetli olarak geldiği zaman diliminde bile; 'Biz Türkiye ile PKK arasındaki sorunun bir parçası değiliz ve Kürdistan'ın Türkiye ile PKK'nın savaş alanı olmasını da istemiyoruz' diyerek tarafsızlık maskesini takınmıştır. Bu mesele sadece Mesut Barzani'den ibaret de değildir. Esasen Barzani ailesinin tarihi, bağımsız Kürdistan hayali için düzenlenen ihanet kalkışmalarının ve siyasi ayak oyunlarının tarihidir. Babası Molla Mustafa Barzani; İran'da Sovyetler'in desteğiyle kurmaya çalıştıkları Mahabad isimli kukla devlet yıkılınca, kendi deyimiyle 'hanımlarını ve çocuklarını Irak dağlarının yamacında, kaderin cilvesine bırakarak' Moskova'ya sığınmıştır. Rus Kızıl Ordusu'nun Albay rütbesi verdiği Molla Mustafa'nın öldüğü yer ise Amerikan topraklarıdır. Bu derin siyasi kıvraklık müktesebatı içinde İsrail'le kurulan sıcak ilişkiler de cabasıdır" dedi.