Çevredeki savaş, kaos ve krizler merkeze de sıçradı. Ortadoğu'daki çok taraflı çatışmalar artık sadece periferinin değil sistemin karargâhındaki ABD ve Avrupa'nın da problemine dönüşmüş durumda. Merkez ülke ABD'nin çözülmesiyle ilk olarak Avrupa Birliği projesi çatırdamaya başladı.
Rusya, Çin ve Türkiye gibi yükselişe geçen aktörlerle kızışan mücadele yanında Trans-Atlantikayrışma da giderek derinleşiyor. Almanya gibi kilit ülkelerin ekonomileri alarm vermeyebaşladı bile. Euro bölgesi krizi Avrupa'da iktidardaki merkez partilerin meşruiyetini hızla kemiriyor.
ABD'den sonra Avrupa'da da 'alternatif veya popülist sağ' denilerek ırkçılığı perdelenen neo-faşist partilerin merkeze yürüyüşü önlenemiyor.
Brexit ile AB'den kopan İngiltere yeni süreçte Washington'dan da giderek uzaklaşıyor.
Beyaz Saray'ın 'finosu' Tony Blair gibi isimlerin liderlik ettiği İşçi Partisi'nin başına artık Jeremy Corbyn gibi Amerika karşıtı bir pasifist geçecek. ABD'nin gözdesi olan iktidardaki Muhafazakârlar ise şu sıralar Çin'le kurdukları 'çok özel ilişki'yle böbürleniyorlar.