Gebelik sevinci yaşayan bir çift için dış gebelik tanısı tam bir sürprizdir ve bazen tanıyla beraber hemen bir tedavi, cerrahi veya ilaç yöntemine de kararı vermek durumunda kalınır. Peki, nedir dış gebelik? Sperm ve yumurta, rahimle yumurtalığı birleştiren tüpte embriyoyu oluşturur, bu da normalde rahim içine yerleşir. Ancak bazen embriyo rahim dışına, %95 tüplere veya rahim ağzı, yumurtalık hatta karın içine, yerleşir. Bu yerleşimin %50 nedeni tüplerdeki geçirilmiş iltihap veya endometrioz gibi hastalıklara bağlı hasarlanmadır. Ayrıca aşılama veya tüp bebek sonrası da dış gebelik riski biraz yüksektir. Günü geçen veya düzensiz adetleri olan kadında ağrılar ve/ veya vajinal kanamaya eşlik eden normal olmayan b-hcg (kanda gebelik testi) yükselişi dış gebeliği düşündürmelidir. Ancak dış gebelik tanısı takiple, yapılan ardışık ultrasonografilerde rahim içinde gebelik kesesinin görülmemesi, erken gebelikte 48 saatte 2 katına çıkması gereken BHCG değerinin daha yavaş yükselmesi ve düşük progesteron değerleri ile kesinleştirilebilir. Günümüz de sık olmasa da bazen tanı için girişimsel, kürtaj ve laparoskopi (LSK) yöntemler de gerekebilir. Kürtaj sonrası düşmeyen BHCG değeri dış gebeliği gösterir veya LSK sırasında dış gebeliğin hem tanısı konur hem de tedavisi yapılır. Günümüzde eski yıllarda olduğu kadar sık dış gebelik ameliyatı yapmamaktayız, erken dönemde tanınan dış gebelikleri ilaçla, metotreksat, başarıyla tedavi edebilmekteyiz. Ancak geç tanı konmuş dış gebeliklerde, karın içi kanama varsa tercihen açık cerrahi yoksa LSK ile ameliyat yapılır. Ameliyatta dış gebeliğin yerine göre davranılır, tüp içinde olanlarda, hasar yoksa tüp alınmadan, üzerine yapılan kesiyle sadece gebelik ürününün çıkartılması tercih edilmektedir.
ALTI AY BEKLEMELİ
Dış gebeliğin tekrarlama riski mevcuttur, sonraki gebelik için 6 ay beklenmeli, tüplerdeki hasarın tespiti için gerekirse rahim filmi çekilmelidir. Gebeliğin erken dönemindeyse dış gebelik açısından dikkat edilmelidir.