Siirt'te 1987'de terör örgütün gerçekleştirdiği kanlı baskında biri 6 aylık 10 bebek ve çocuk, toplam 25 kişinin hayatını kaybettiği, Eruh ilçesine bağlı Kılıçkaya köyü Milan mezrası sakinleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı barış sürecini destekliyor. Sadece 2 ailenin kaldığı mezrada yaşayan köylüler "Biz acımızla kaldık. Artık başka aileler acı çekmesin" derken, evlerini terk edenler "Barış gelsin, evimize döneriz" diyor.
KÖTÜLÜK İSTEMİYORUZ
Sadece barış istediklerini ifade eden köylülerden 10 çocuk babası M. Nesih Talu, "Bu olaylar bir daha olmasın. Biz barışı istiyoruz. Bu kötülüğü, bu kavgayı ve çatışmayı istemiyoruz. Barış için çalışanın Allah yardımcısı olsun. Bizim aramızda 'Bu Kürt'tür, bu Türk'tür, Çerkez'dir, Laz'dır diye ayrım yok. Biz artık kan akmasını istemiyoruz. Biz sadece dilimizi istiyoruz. Başbakanımızın bu yönde başlattığı çalışmayı destekliyoruz. Ha bizden biri öldü ha Türk kardeşlerimden biri öldü, bizim için değişen bir şey yok. Aynı vatanın evlatlarıyız. Allah'a çok şükür yüzyıllardan beri bugüne kadar aramızda bir ayırım yok" dedi.
ÇOCUKLAR OKUSUN
Boşaltılan köylere dönüş olması için iletişim ve ulaşımın sağlanması gerektiğini ifade eden Talu şöyle devam etti: "19 Ağustos 1987'de köyümüzü terk ettik. Dışarıda perişan olduk. İzin verilince köyümüze döndük. 2002'den bu yana köydeyiz. Ne yolumuz var ne de suyumuz. Elektrik de bir ay önce geldi. Devletimizin yollarımızı, suyumuzu ve okulumuzu yapmasını istiyoruz. Çocuklarımız cahil kalıyor. Okula gönderilmesini istiyoruz. Şu anda İstanbul'dan köye dönmek isteyen 5 ailemiz var ama yol ve su olmadığından, çocuklar okuyamayacağından dolayı gelemiyorlar."
KENTE AYAK UYDURAMADIK
Köylülerden 6 çocuk babası İkram Talu ise şehir hayatına ayak uyduramadıkları için zor şartlara rağmen köylerine geri döndüklerini söyledi. Talu, "Ben 1987 yılında 7 yaşındaydım. Köy basılınca evimizi terk edip Siirt'e yerleştik. Siirt'te hiçbir geçim kaynağımız olmadığı için yeniden köye geri dönmek zorunda kaldık. Baskından sonra köyümüze karakol kuruldu, 3 yıl sonra karakol boşaltıldı. 1993'e kadar tek kaldık. 1993 yılında baskılara dayanamayıp yine köyü terk ettik, Kemerli köyüne yerleştik. Orada 7 yıl kaldık, 7 yıldan sonra tekrardan Siirt'te yerleştik. Köye dönüş yasası kapsamında biz izinlerimizi alarak köyümüze dönüş yaptık. 11 yıldan bu yana tek başımıza köydeyiz" dedi.
BARIŞI DESTEKLİYORUZ
Köylerinin ilçeyle hiçbir bağlantılarının olmadığını kaydeden İkram Talu şunları söyledi: "Elektrik yeni geldi, suyumuz yok, cep telefonu çekmiyor. Yolumuz da yok. O kadar acıya rağmen hiç kimse gelip halimizi sormadı. Biz Türk vatandaşı değil miyiz? Biz de aynı bayrak altında yaşıyoruz. Madem köylerimizin yolları yapılmayacaktı neden köye dönmemize izin verildi. Köylüler geri dönmek istiyor ama şu anda köyle ne iletişim var ne de ulaşım. Onun için kimse gelemiyor. Buradan kaçan insanlar çok acı çekti, Allah o acıyı tekrar kimseye göstermesin. Biz başlatılan bu barış sürecini destekliyoruz."
HARİTADAN SİLECEKLERDİ
M. Nasih Talu, dün gibi hatırladığı terörist baskını olayını şöyle anlattı: "Köyümüz korucu köyüydü. Gece vakti köyü ablukaya aldılar. Kimsenin evden çıkmasına izin vermediler. İlk önce yukardaki akrabalarımızı evlerinde kilitleyerek taradılar. Sonra evleri ateşe verdiler. 3 evi yaktıktan sonra köyü feryat sesleri sardı."