Rengi, tadı ve kokusuyla hibrit türü tohumluklardan farklı özellik taşıyan, orta yaşın üzerindekilere çocukluklarında tükettikleri domatesi hatırlatan, halk arasında da 'ragıp cav cav, lapçin, anam babam domatesi' olarak bilinen yerli domates ıslah edilerek Cemile F1 adıyla Mersin'in Silifke ilçesine bağlı Atayurt beldesinde seralarda da yetiştirilmeye başlandı. Yeril domatesler, özellikle Rusya'da tüketicilerden büyük ilgi görüyor.
ARTIK DOĞAL İSTENİYOR
Yerli domatesin ıslah çalışmasını yapan Yüksel Tohum'un Güneydoğu Anadolu Distribütörü Hasan Basri Nalbant, Türkiye'de, 1960'lı yıllara kadar açıkta domates yetiştiriciliği yapıldığını sonrasında hibrit tohumculuğun çıktığını ve verimde büyük bir artış yaşandığını, bu nedenle yerli domates türüne rağbetin azaldığını söyledi. Islah programlarında, daha çok verimin artırılması ve yola dayanıklılığın ön plana çıkartılmasıyla doğallıktan uzaklaşıldığını belirten Nalbant, "Ancak, aradan uzun yıllar geçip insanların gelir düzeyi arttıkça doğallığa özlem de aynı paralelde arttı" dedi.
DALINDA 1,5 LİRA
"Tüketicideki bu eğilimi dikkate alarak başlatılan üretimde pazar sıkıntısı yaşanmadığı gibi tüccarın ve ihracatçının talebi karşılanmakta zorlanıyor" diyen Nalbant, "Bizim yerli olarak adlandırdığımız bu tür domates çeşidi Avrupa'da, ABD'de, Rusya da ve Japonya'daki marketlerde kilosu 2-10 dolar arasında fiyatlarla satılıyor. Neden bizim en saf domatesimiz de bu rakamlarla satılmasın, neden ihracatı daha fazla yapılmasın?" diye konuştu. Nalbant, yerli köy domatesinin pazarlanmasında hiçbir sıkıntı yaşanmadığını belirterek, dalında 1 lira 50 kuruştan alıcı bulduğunu söyledi.