Akıllı Kentler Platformu Başkanı, Uluslararası Bilişim Şirketi SAMPAŞ'ın Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya, dünyanın en akıllı kentlerinin bilgiyle yönetildiğini ve insan geri dönüşlerine göre hareket edildiğini söyledi. Adana'nın da daha fazla zaman kaybedilmeden bilgiyle yönetilmeye başlaması gerektiğini kaydeden Karakaya, "Günümüzde envanterize edilmeyen şehirlerin iyi yönetilmesi mümkün değil. Ülkemizde şehirlerle ilgili yapılacak en önemli faaliyet envanter çalışmasıdır. Bir belediye başkanının elinde, yönettiği şehirle ilgili A'dan, Z'ye envanter yoksa, gelişme, çağdaşlaşma, büyüme ve zenginleşme gerçekleşmez" diye konuştu.
7 MİLYON EV RİSK ALTINDA
6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'un önemine de değinen Karakaya, ülke genelinde var olan19 milyon konuttan, 7 milyonunun afet riski altında olduğunun tahmin edildiğini kaydetti. 4 Ağustos 2012'de yürürlüğe giren kanunla, başta deprem olmak üzere, herhangi bir afet sonucunda bir daha can kaybı yaşanmamasının sağlanması ve kentlerin sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerine dönüştürülmesinin hedeflendiğini söyleyen Karakaya, şöyle konuştu:
100 BİN CAN KAYBI OLDU
"Kentsel dönüşüm çalışmalarının başarılı olması hayati önem taşımaktadır. Yeni yasa çok sayıda insanın hayatını kurtaracak bir çalışma olarak değerlendirilmeli. Türkiye, Dünya'nın en aktif deprem bölgelerinden birisindedir. Nüfusun yüzde 98'i deprem açısından tehlikeli bölgelerde yaşamaktadır. 1903 yılından bu yana meydana gelen 130 depremde 100 bin civarında can kaybı yaşanmış, 2 milyon ev kaybedilmiştir. Son yaşanan Van depremlerinde yıkılan veya ağır hasar gören konut sayısı yaklaşık 30 bindir. Türkiye'de milyonlarca evin olası bir depremde risk taşımaktadır. Burada 6306 sayılı kanunun önemi daha net ortaya çıkmaktadır. Bu iş için dile getirilen paranın 400 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde, konuya ne denli ciddi yaklaşıldığı daha iyi anlaşılır"
KENTLER AKILLANDIRILMALI
Adana'da da çok sayıda mahallede kentsel dönüşüm gerçekleştirilerek hem depreme dayanıklı ve insanların can güvenliğinin bulunduğu, hem de daha çağdaş konutlar, bölgeler oluşturulabileceğini vurgulayan Karakaya, "Ülkemizde, son yaşanan Van depremlerine kadar, yıkımlar meydana geldikten sonra tedbir alınması ve afetzedelere çeşitli yardımlar yapılması söz konusu olmuştur. İlk kez bir mevzuat, yani, 6306 Sayılı Kanun, afet meydana gelmeden önce, 'afet riski' gözetilerek bir dizi tedbir alınmasını öngörmüş ve böylece meydana gelebilecek bir afette can ve mal kaybının yaşanmaması veya en aza indirilmesi hedeflenmiştir. Tüm bunların yapılabilmesi için önce kentler akıllandırılmalı, envanterize edilmelidir" diye konuştu.
ADANA'NIN EKSİKLERİ
Kısa adı AKOS olan Akıllı Kentler Otomasyon Sistemi'nin de mimarı olan Karakaya, şöyle devam etti: "Günümüzde şehirlerin öncelikli olduğu bir yeni dünya düzenindeyiz. Bir şehrin A'dan Z'ye nasıl akıllandırılacağı, nasıl geliştirileceği, nasıl planlanacağı, master ihtiyaçların nasıl saptanacağı, onlara nasıl çözümler geliştirileceği belirlenebiliyor. Böylece hangi çalışmayı yaparsanız yapın büyük avantaj sağlamış oluyorsunuz. Adana'da başlayan kentsel dönüşüm çalışmaları, bilgiye ve envantere dayanan, çok iyi uygulama projeleri ile desteklenmeli. Ayrıca yalnızca afet riski olan alanların yıkılıp yerine binaların inşa edildiği bir anlayış yerine; modern, rekabetçi ve marka değeri olan bir kentin oluşumuna katkı sağlayacak bir yaklaşımla ele alınması gerekiyor. Doğup büyüdüğümüz ve uluslararası bir kurum haline getirdiğimiz SAMPAŞ'ın merkezi Adana'da. Dönüşümün bu anlayışla devam etmesi ve şehrin eksiklerinin giderilmesini bir Adanalı olarak her şeyden çok istiyorum"