Gaziantepspor bu sene de yürekleri ağızlara getiriyor.
Çok klişe bir giriş oldu ama maalesef birkaç yıldır Gaziantepli sporseverlerin sinir kat sayıları hastanelik olacak düzeyde yüksek.
Nasıl yükselmesin ki?
Kaç yıldır, "İşler yoluna giriyor gibi, seneye kurtulur inşallah!" denilen takım, her sezon aynı nakaratı tekrarlayıp duruyor.
Elden ayaktan düşen bir takım elbette insanı çileden çıkarır.
Yazacaklarım "Düşene bir tekme daha vurmak" gibi algılanmasın sakın.
Sonunu düşünmek istemiyorum ama görünen köy kılavuz istemiyor.
Ta tepenin ortasında apaçık görünüyor.
Yönetimden ses seda olmaması işin tuzu biberi oluyor üstüne.
Sadece Mehmet Kızıl'ın sosyal medya aracılığıyla verdiği bazı mesajlar var, onlar da tatmin edici değil.
Ligin 5. haftasında sadece 1 (BİR) puanın varsa ne dersen de, kimseyi inandıramazsın.
Her şeyi teknik direktörün eline bırakmışsın.
Geçen sene şehirde toplanan yardım paraları bile kulüp yöneticilerine değil de teknik direktöre teslim edildi.
İki nedenden dolayı, ya elini hocaya kaptırmışsın ya da...
İkinci seçeneği yazmasam da olur, sen anladın onu!
Yapacağın tek şey var; önümüzdeki maçı ciddi bir futbol sergileyerek/ sergileterek alman. Bundan sonraki 5 maçı yenilgisiz kapatmalısın ki kendini affettirebilesin.
Dahası ligde kalma şansı bulasın.
Yoksa hem bunca yılın emeği heba olur, takım bir daha çıkamamak üzere alt lige düşer sen de tası tarağı toplayıp bu kentten gitmek zorunda kalırsın.
Çünkü düşenin dostu olmaz.
Hoş çevrende dost da bırakmamışsın ya...