Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı'ndan Yrd. Doç. Dr. Amber Eker, tıkayıcı inmeyle ilgili, erken dönem inmede ilk 3 saatte yapılan pıhtı eritici (trombolitik) tedavinin kanıtlanmış en önemli tedavi olduğunu belirtti. Erken inme belirtilerini tanımanın ve hastayı trombolitik tedavi uygulayacak teşekküle sahip merkezlere hızlı ulaştırmanın çok önemli olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Eker, yapılan birçok çalışmada trombolitik müdahalenin ne kadar erken uygulanırsa o kadar etkili olduğunu vurguladı. Yrd. Doç. Dr. Eker; uygun hastalara anjiografi ile tıkalı damarlara ulaşıp, pıhtı eritici ve damar açıcı tedavilerin eklenmesinin, ciddi sakatlık sonuçları oluşturabileceğini ve felçlerde çok yüz güldürücü sonuçlar sağlamanın mümkün olmadığını da sözlerine ekledi.
İNMEDE RİSK GRUPLARI
Yrd. Doç. Dr. Eker inme ile ilgili şu bilgileri verdi: "İnme için en önemli risk faktörleri arasında yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, kalp hastalıkları, sigara kullanımına bağlı damar tıkanıklığı, gibi damar hastalıkları yer alır. İlk tanının nörolojik muayene ve genel muayene yapılarak konduğu inme hastalığında, beyin manyetik rezonans görüntülemesi (MR) de doğru tedavi için oldukça önemlidir. Çekilen beyin tomografisi ile kanama olup olmadığı hemen anlaşılır" diye konuştu.