Neyzen Tevfik bir gün yalnız başına içerken ney üflüyor, etraftakiler de zevkle dinliyormuş.
Orada bulunanlardan bazıları
Neyzen Tevfik'i değil de
'Ne güzel ses çıkarıyor' diyerek neyi övmüş.
Bunun üzerine Neyzen Tevfik neyi elinden bırakıp masa üzerindeki boş şişeyi eline almış, ona üflemeye başlamış ve hoş bir ses çıkarmış.
Sonra da adama dönüp,
"Marifet neyde değil üfleyende" demiş.
Şimdi bu cümleden yola çıkarak
'kalem yazmaz, adam yazar' desem ne haksızlık ne de ukalalık yapmış olurum.
Çünkü konuşmalarımla oldum olası hep dar geldim anlama ve kavrama özürlü olanlara.
Kahramanmaraş'ta 10 yıldır yerel yönetimin başında olanların mega projeler üretmekten WC yapmayı unuttuklarını dile getirip, kısa süre önce şehrin orta yerinde WC için çırpınan bir ailenin imdadına ofisin anahtarını vererek yetiştiğimi dile getirmiştim. O yazının yayınlamasından birkaç saat sonra, Kahramanmaraş'ın büyükşehir belediyesi, şehrin orta yerinde yıllardır kapısına kilit vurulmuş, mülkiyeti ve işletme hakkı kendine ait olan WC'nin varlığından haberdar oldu. Kahramanmaraş'ın neresinde belediyenin 'Nesi' var olduğundan bihaber olanlar
Mehmet Fiskeci'nin web sitesindeki kapalı WC'nin fotoğraf kareleriyle adeta şaşkına döndü. Neyse ki sonunda yerel yönetim arayıp, tarayıp WC'nin anahtarını bulup sessiz sedasız kapılarını açtı.
Biz de bu şehrin en büyük sorunu olan ve yerel yönetimin varlığından haberdar dahi olmadığı kendi malını hatırlatarak bu hizmeti yaptırmış olmanın mutluluğunu yaşadık.
İşte bu da bizim sırrımız.
Haftaya
'Tarihi canlandırdık' diyen yerel yönetimin restorasyon diye Kapı Çarşı'daki tarihi nasıl katlettiğine, göz yumup ses çıkarmayan Kent Konseyi Başkanı Zeynep Arıkan'a, Mimarlar Odası Başkanına, Kültür Müdürüne, STK'ların başındakilere, çevrecilere, en önemlisi de Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü'ne bir sırrımızı hatırlatacağız.
Şimdiden iyi bayramlar.