Yeni yılın mart ayında yapılacak yerel seçimler için yurt genelinde olduğu gibi Kahramanmaraş'ta da belediye başkanlığı koltuğuna oturmak isteyen her partiden aday adayları hummalı bir kulis çalışması sürdürüyor.
Hem de arkalarında kendileriyle gelen, geçmişlerindeki iyi ya da kötü, toplum nezdindeki sicillerini umursamadan.
Aday olduğu koskoca ilçe belediye başkanlığına soyunup kendine öz bir slogan dahi yaratamadan, 'sen filansın büyük düşün' deyip komik olanlar kadar, 12'inci kuruluş yıldönümünü kutlayan bir partinin bugüne kadar kapısından içeriye dahi girmemişken 'Durmak yok yola devam' diyenlerin içine düştükleri acizliği seyrediyor Kahramanmaraşlım.
Bu şehirde doğup büyüyen ve herkes kadar yaşadığı şehirde seçilecek bir belediye başkanlığında sözü olması gereken ben ise Kahramanmaraş Belediyesi'nin son 6 aydır yaptığı çalışmaları görünce içimden "Keşke her yıl seçim olsa da koltuğunu kaybetme korkusunda olanlar köze basmış gibi yerlerine oturamadan çalışsalar" diye geçirdim.
Nasıl demeyeyim ki! Şehrin ana arteri olan ve günde binlerce aracın geçiş yaptığı Şekerdere üzerinde aylarca tonoz çalışması yapacak kadar hantal olan Kahramanmaraş Belediyesi ekiplerinin, seçim yalılaşınca 24 saat içinde park yaptıklarına gözlerimle şahit oldum. Rutin zamanlarda, maksimum 1 ya da 2 hafta içinde bitirilmesi gereken bir çalışmayı 5-6 ayda ancak yapan ve çalışmanın yapıldığı bölgenin sakinlerini canından bezdiren belediye yaklaşan yerel seçim öncesi, hızlı ve etkin biçimde çalışmayı keşfetti. Yol ve kaldırım çalışmalarında yıllardır devam eden hantal ve vurdumduymaz tavrını son 6 aydır unutan belediye tüm personelini adeta seferber ederek, şehri baştan aşağıya makyajlama derdinde.
Önceki sabah ofise giderken cami önleri başta olmak üzere şehrin her köşesine yerleştirilmiş 'Söz verdik, yaptık' billboardlarını görünce 'Allah'ım sen aklıma mukayyet ol yarabbi' diyerek dua ettim.
Yaptıklarınız için elinize sağlık sayın Belediye Başkanımız Mustafa Poyraz. Keşke o reklamlarınızda, 'Yıllar önce eski otogar arazisinin satışından belediyenin kasasına giren 50 trilyon lirayla bu şehrin toplu taşıma sorununu çözdüm. Bu şehrin alt ve üst geçitlerini tamamladım. Bu şehrin otopark sorunu çözdüm. Bu şehre çok uzaklardan değil ama komşu illerimizden yerli turistlerin gelmesi için şunları şunları yaptım' diyebilseydiniz.
Keşke sayın başkanım, yüz binlerce lira harcayarak kır lokantaları, çay bahçeleriyle esnafa rakip olmak yerine, bu şehre bir kongre merkezi, üniversitemize gelen yoksul veya çok başarılı öğrenci kardeşlerimize sadece maliyetine kalabilecekleri 'yurtlar yaptık' diyebilseydiniz.
Ve keşke her partiden aday adaylığına soyunan beylerin Faruk Alpaslan gibi bir ilçe belediye başkanlığını rahatlıkla yapacak kapasiteye sahip olmasına rağmen, belediye meclis üyeliği adaylığı ile yetinmesini bilecek kadar erdemli olduğuna şahit olsaydım.
