Çok değil, birkaç yıl önce "Gaziantep'i bir kadın yönetecek" deseydiniz kimseyi inandıramazdınız ama önceki gün Büyükşehir Belediyesi'nde gerçekleşen devir teslim ile böyle bir önyargı tarih oldu. Gaziantep'i artık bir kadın yönetecek;
Fatma Şahin Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamına resmen oturdu. Büyükşehir Belediyesi demek, yeni kanunla birlikte kentin tamamı demektir.
Artık Vali ne ise Büyükşehir Belediye Başkanı da o, hatta ötesi. Çünkü yeni yasal düzenlemeyle birlikte İl Özel İdaresi'nin kaldırılması Valiliğin yatırımcı yanını neredeyse ortadan kaldırdı, artık hizmetin tamamı büyükşehir belediyesinde. Hal böyle olunca koltuğun önemi artıyor, oraya oturanın bir kadın olması ise toplumsal karşılığı olarak çok daha önemli. Doğru, toplum değişiyor; artık kadınlar iş yaşamında da yerlerini alıyor ama bu öyle değil, çok daha ötesi. Önemli bölümü ya göstermelik olarak ya da sayıyı tamamlamak adına fabrikalara, şirketlere getirilen kadınların yöneticilik işine benzemez bu.
Erkek egemen toplumda, kentin/ ilin tamamını idare etmek çok daha farklı ve prestijli bir iş. İşin bu faslını geçecek olursak, Şahin'i zor bir dönem bekliyor çünkü çıta çok yükseldi, beklentiler fazla.
Celal Doğan öncesindeki Gaziantep'i pek bilmem, yaşım kurtarmaz ama anlatıldığı kadarıyla büyükçe bir köy havasında. Doğan, alt yapı ve su sorunu başta olmak üzere şehirleşme yolunda önemli adımlar atmıştı,
Asım Güzelbey bunu daha da ileri götürerek kenti sosyo kültürel alanda ciddi bir değişime soktu. Kentin tarihi ve kültürel mirasına sahip çıktı, ciddi bir restorasyon gerçekleştirdi. Bugün Gaziantep çok sayıda müzesi, irili ufaklı kültür merkezleri ile entelektüel bir havaya doğru ilerliyor. Sosyal yaşam eski yıllara göre daha bir canlandı. Eşsiz bir mutfak kültürüne sahip olmasına rağmen birkaç yıl öncesine kadar sadece bir iki çeşit kebap, lahmacun ve baklavadan ötesinin bulunmadığı restoranlarında artık yöresel mutfak olmazsa olmazlar arasında, dışarıdan gelenlerin oluşturduğu talep patlaması ile her gün yeni baklava dükkânı açılıyor. Sanayideki markalaşma şehirde de bir markalaşma yarışı getirdi, mekânlar birbirini sollamanın derdinde. Tüm bunlar zirveye ulaşmış halde değil ama hepsi de yarım, hepsinin de gelişmeye, mükemmele ulaşmaya ihtiyacı var. Ötesinde bunların üstüne yeni şeylerin konulması, kentin sosyal yaşamında bir kadın olarak hemcinslerinin daha da etkin rol almasına ciddi katkılar sağlayarak bu alandaki terazinin adaletli bir hal alması noktasında ciddi beklentiler var. Bu anlamda
Fatma Şahin'in işi çok zar ama kentin artık yeniliklere açık hale gelmesi, çıtanın yükselmesine yönelik beklentiler 12 yıllık genel siyaset ve 3 yıllık ciddi bir bakanlık tecrübesi ve daha da önemlisi hep kendini gösteren azmiyle birleşince bunu yapmaması için bir neden yok. Yeter ki sağdan soldan gelebilecek baskılara karşı bunalmasın ve birkaç kişinin değil kentin çıkarları için kararlı adımlar atsın…