Hayatının baharında iken yakasını kaptırdığı uyuşturucu illetinden kurtulmak için çırpınan, çırpındıkça daha da batan 29 yaşındaki Sadullah Keçeli, çektiği acılara son vermek için ölüme yürüdü. Fuzuli Caddesi'ndeki demir köprüye çıkarak ölüme atlayan Sadullah, suda batıp çıkarken olay yerinde önlem alan polis ve CANKUR ekipleri sayesinde kurtuldu. Olaydan bir gün sonra ölüme atladığı köprüye giden Sadullah, "Bu beladan kurtulmak istiyorum. Eğer devlet bana yardım etmezse bu kez kurtulmak için çaba harcamam, mutlaka canıma kıyarım" dedi.
SADECE YOL PARASI
Geçtiğimiz Salı günü çektiği acılara son vermek için hayatını noktalamaya karar veren Sadullah Keçeli, başaramayınca kabus gibi günün arkasından ölüme atladığı köprüye giderek arkadaşımız Murat Karaman ile Ziya Ramoğlu'na hikayesini tüm içtenliğiyle anlattı. İşsiz olduğunu bu yüzden de uyuşturucu batağına saplandığını söyleyen Sadullah, bu illetten kurtulmak için Adana Valiliği'ne gittiğini söyledi. "Beni Sosyal Yardımlaşma Vakfı'na gönderdiler. Umutla koştum oraya. Bana, 'Sadece yol paranı verebiliriz' deyince ne yapacağımı şaşırdım. Krize girdim" diye konuştu.
TERAS KATI KİLİTLİYDİ
Kapıların kapandığı anda bunalıma girdiğini ve ölmeye karar verdiğini anlatan Sadullah Keçeli şöyle konuştu: Vakıftan ayrıldıktan sonra bir süre dolaştım. Param yoktu, çaresiz kalmıştım. Uyuşturucu beni yiyip bitiriyordu. Dayanacak gücümün kalmadığını hissettim. Önce Valiliğin karşısındaki bir binaya çıktım. Terası kilitliydi. Geri indim. Amaçsızca yürürken ayaklarım beni Seyhan Nehri üzerindeki tren köprüsünün yanına getirdi. Demirlere tutunarak en tepesine çıktım. Beni gören vatandaşlar polise haber vermiş olmalı ki kısa sürede polis ekipleri çevrede önlem aldı.
GÜCÜM KALMADI
Aşağıda olup bitenleri anlamsız bakışlarla izliyordum. Kararımı vermiştim. Hayatıma son noktayı koyacaktım. Çünkü dayanacak gücüm kalmamıştı. Babamı 20 yıl önce kaybettim. 7 kardeşiz. En küçüğü benim. Bir arkadaş ortamında bulaştım bu uyuşturucu belasına. Bir daha da yakamı kurtaramadım. Yukarı nasıl tırmandığımı bilmiyorum. Polisler sürekli, 'Gel seni kurtaracağız' diyordu. Ben yaşamak istemiyordum ama. Annem ile kardeşlerim geldi gözümün önüne. Onlardan bin bir yalanla nasıl uyuşturucu parası aldığımı düşündüm ve kendimi aşağıya bıraktım.
ARKADAŞLARINIZA DİKKAT
Seyhan Nehri'nin soğuk sularına çakılınca ölüme atladığımı anladım. Ancak çevrede geniş önlem alan polis ve CANKUR ekipleri benimle birlikte atlamışlardı suya. Batıp çıkarken kendimi cankurtaran simidinin içinde buldum. Sonra kıyıya çıkardılar. TOKİ Numune Hastanesi'nde yapılan müdahaleden sonra ifademi aldılar ve salıverdiler. Uyuşturucu bağımlısı olanlara devlet sahip çıkıyor. Bana da sahip çıksınlar. Ben bu illetten kurtulmak istiyorum. Eğer kurtulamazsam bu kez mutlaka öleceğim. Bir de gençlere, arkadaşlık yaptıkları insanlara çok dikkat etmelerini öneriyorum. İnsanın başına birçok nedenden dolayı kötülük geliyor ama en çok da arkadaştan geliyor.