Kaçak yollardan 1991 yılında gittiği İngiltere'de işçilik yaptıktan sonra kendi şirketlerini kuran Kahramanmaraşlı İbrahim Uzun'a, başkent Londra'nın 700 yıllık 'Freeman' payesi verildi. İbrahim Uzun, Freeman Onur Ödülü plaketini İngiliz hakim Muray Craig'den törenle aldı. 1867'de Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz'in de aldığı ve şimdiye kadar toplam 3 Türk'e verilen paye sayesinde, İbrahim Uzun isterse Londra'da kılıçla gezebilecek, kentteki hizmetlerden ücretsiz yararlanabilecek, hatta idam edilecek olursa idamının 'ipek ip'le yapılmasını isteyebilecek.
UMUT YOLCULUĞUNA ÇIKTI
Kahramanmaraş'ın Bakış beldesinde çiftçilik yapan Ali-Zeynep Uzun'un 10 çocuğundan biri olan İbrahim Uzun, çevresindeki birçok insan gibi Avrupa'yı umut kapısı olarak görenlerdendi. 1991 yılında umut yolculuğuna çıkıp İngiltere'nin başkenti Londra'ya gitmeye karar verdi. İbrahim Uzun, tanıdığı birçok insan gibi İngiltere'ye kaçak yollardan giriş yaptı. İltica talebinde bulunan ve bir restoranda bulaşıkçılık dahil birçok işte düşük ücretlere razı olan İbrahim Uzun, daha sonra ütücü olarak bir konfeksiyon atölyesinde işe girdi.
RESTORAN ZİNCİRİ KURDU
Konfeksiyon sektöründe uzun süre çalışan Uzun, daha sonra kendi işini yapmaya karar verdi. İlk olarak, konfeksiyon atölyelerinden üretim fazlası malları ucuza alıp semt pazarlarında satmaya başladı. Konfeksiyon ürünlerinden kazandığı parayla, Londra'daki ilk Türk restoranı olan Efes Restoran'a ortak olan İbrahim Uzun, bir süre sonra aynı kentte 2'nci şubeyi açtı. Şu anda restoranın 3'üncü şubesini açmaya hazırlanan İbrahim Uzun, öte yandan Romanya ve Brezilya'da fason olarak üretilen tekstil ürünlerini pazarlayan iki firmanın da sahibi. Uzun, 11 yıldır Ellie Uzun ile evli ve 3 çocuğu var.
HAYALİM MURAT 124'TÜ
Londra'nın Westminister bölge belediyesinde bir dönem başkanlık yapan İngiliz siyasetçi Harvey Marshall'ın önerisi ve İngiliz kraliyet ailesinin 8 aylık araştırmasının ardından İbrahim Uzun'a 'Freeman Onur Ödülü' verilmesi kararlaştırıldı. Uzun'a Freeman plaketi, düzenlenen özel bir törenle İngiliz hakim Murray Craig tarafından verildi. Törende Uzun'un Türkiye'den davet edilen iki kardeşi ve bir arkadaşları da hazır bulundu. SABAH Güney'e konuşan İbrahim Uzun "Köyümde iken hayalim bir Murat 124 arabamın olmasıydı. Hayatın bizi savurduğu Londra'ya gelince prensiplerim değil ama hayallerim, bakış açım değişti" dedi.
ZENGİNLERİ KISKANMADIM
Aldığı ödülü daha önce hayal bile etmediğini belirten İbrahim Uzun şöyle devam etti: "Şimdi hayal dahi edemediğim bu ödülü almış olduğumdan dolayı duyduğum onur ve mutluluğu anlatmakta dahi güçlük içindeyim. Düne kadar olduğu gibi gerektiğinde iş yerimde ocak başına geçip çalışmaktan vazgeçmeyeceğim. Dürüstlük ve doğruluktan vazgeçmedim. Çünkü her şeyin çalışarak ve azimle elde edileceğine inanıyorum. Çevremde gördüğüm zengin insanları hiç kıskanmadım, hep örnek alıp azimle çalıştım" diye konuştu.