Esnaf deyince ne gelir aklınıza? Yaşı 50'nin üzerinde olan birçok kişinin aklına büyük ihtimalle ya babası gelir ya da babası esnaf değilse (o zaman büyük ihtimal devlet memurudur) mahallenin bakkalı gelecektir. Oynadıkları maçın ardından kazandıkları gazozu satın aldıkları bakkal Hüseyin mesela… Bizler bakkal Hüseyin, kasap Hayri, manav Şevket, fırıncı Süleyman, tuhafiyeci Hatice ile büyüyen bir nesildik. Bizim nesil mutlaka hatırlar geçmişten bir esnafı. Her şey gibi esnaf da esnaflık da değişti. Şimdi çocuklarımız ne mahalle maçı yapıyor ne de bakkal Hüseyin'den gazoz alıyor. Şimdi çocuklarımız süpermarkete bile gitmeden internet üzerinden veriyor siparişini. Hal böyle olunca esnaf ve sanatkârlarımızın çalışma biçimleri de değişti, sorunları da. Kanunları, yönetmelikleri bu değişim karşısında yetersiz kalmaya başladı. O nedenle binlerce esnafın gözü kulağı 26-27 Kasım'da, Ankara'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımı ile gerçekleşecek olan 4.Esnaf ve Sanatkarlar Şurası'nda. Esnaflar mesleki eğitimden vergiye, perakende ticaret kanunundan Bağ-Kur maaşlarına, hafta sonu tatilinden, finansmana ve inovasyona kadar 38 maddelik sorun, görüş ve öneriyi 5 ana başlıkta hükümete iletecek ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan destek isteyecek. Mevzuat, vergi ve sosyal güvenlik, mesleki eğitim, kredi finansman, yenilikçilik ana başlıklarında toplanan şura gündeminde en önemli isteklerinden biri de esnaf ve sanatkar tanımının yeniden yapılması olacak. Esnafımız 5362 sayılı kanundaki tanımın günümüz ekonomik gelişmeleri ile uyumlu olmadığını, esnafı dar bir alana hapsettiğini, esnafın gelişmesine engel olduğunu, yani ihtiyacı karşılamadığını düşünüyor. Bakkal Hüseyin'in çok eskilerde kaldığını düşünürsek tanımı ve tüm kanunu gözden geçirmekte fayda var