Adana'dan bir okurumuz hava kirliliği ile ilgili sıkıntısını dile getirdi. Diyor ki; "Aksantaş TOKİ konutlarında oturuyorum. Hava kirliliği o kadar büyük boyutlara ulaşıyor ki ne sağlığımız kaldı ne de huzurumuz. İnanın akşam saatlerinde göz gözü görmüyor. Doğalgaz sistemimiz de çalışmıyor. Yani kentin merkezinde Yavuzlar Sinanpaşa Mahallesi'nde zehir soluyoruz. Duman evlerimizin içine kadar sızıyor. İçeride otururken boğazımız yanıyor. İnanın nefes alamıyoruz" dedi. Şikayeti köşeme taşıdım, ama sonuç ne olur bilemem.
YOLLAR KÖSTEBEK YUVASI GİBİ OLDU
Adana'dan meslektaşımız Abdulkadir Kaçar'dan bir elektronik posta aldım. Adana'nın bozulan yolları ile ilgili sıkıntısını dile getirmiş. Diyor ki; "Adana'nın yolları köstebek yuvası haline geldi. Herkes kazıyor, bir şeyler yapıyor, sonra kapatıp öylece bırakıyor. Yağan yağmurlardan sonra her yer delik deşik oluyor. Bu yollardaki çukurlara otomobiller düşüyor, motosikletler düşüyor, bisikletler düşüyor. Hepsinde de insanlar olduğu için haliyle zararı onlar görmüş oluyor. Kazı çalışmalarının planlı yapılması lazım. Kazılan yerler öyle bırakılmamalı, tekrar düzenlenip asfalt dökülmeli." Maalesef bozulan yollar insanları rahatsız ediyor. En azından tekrar asfalt dökülerek yollar düzenlenebilir.
GÜLMECE
Yaşlı teyze ineceği yeri geçen şoföre, "Beni mübarek bir yerde indur uşağum" der. Şoförde: "Teyze camiyi geçtuk mezar var ora olur mi?"