Rahmetli babamın
"Asker ocağı Peygamber ocağıdır oğlum" sözünden mi çok etkilendim bilmem ama Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı içimde bambaşka bir sevgi yaşatırım. Yaşıyorsa Allah uzun ömürler versin, Ağrı'nın Eleşkirt ilçesi Jandarma Bölük Komutanlığında vatani görevimi yaparken, o tarihte komutanımız olan Başçavuş Ersin Oğuz'un,
"Sen sivilde bu ülkeye daha yararlı olursun" diyerek Jandarma Uzman Çavuş olmak için yaptığım başvurumu yırtmamış olsaydı, bugün o çok sevdiğim TSK'nin mensubu olarak emekli olmuştum.
Belki jandarma teşkilatına girmedim ama bugün dahi minnet ve şükranla andığım çok değerli dostlar edindim teşkilat içerisinde. Meslek hayatımda çeyrek asrı çoktan devirdim. Bugüne kadar her zaman iç içe olmaktan büyük gurur duyduğum jandarmayla ilgili yaptığı haberlerden dolayı 2 kez
genel komutanlık teşekkür belgesi aldım. Bu takdirnameler çalışma masamın başucundadır. Tanışmaktan büyük mutluluk duyduğum Ali Kurt astsubayımın 8 Temmuz 1991'de, 4 Ocak 1992 yılında da değerli dostum ve ağabeyim İl Jandarma Alay Komutan Yardımcısı Tahsin Büyükçoban binbaşımı, vatanı bölmek isteyen hainlerin kanlı namlularından çıkan kurşunla şehit edildiğini yazarken gözyaşlarımı tutamamıştım. Hain kurşunu ile vatan uğruna can veren Tahsin binbaşımın şehit olduğu karakolun önüne bir anıt yaptırılmıştı. Karayolundaki genişletme çalışmaları bu anıtı görünmez kılmıştı. Ama bu durumdan oldukça rahatsız olan
İl Jandarma Alay Komutanı Albay Coşkun Doğan, bölge komutanlığının olurları ile bir süre önce o anıtı kaldırdı ve karakolun girişine daha ihtişamlı yaptırdı. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Coşkun Albayımın nezninde, bugün insan merkezli, çağdaş yönetim ve görev anlayışı ile ulusal ve uluslararası arenada saygın, güvenilir ve kaliteli hizmet sunarak örnek bir kolluk kuvveti olan jandarma teşkilatında bu çalışmaya emek veren herkesi canı gönülden kutluyor, önlerinde saygı ile eğiliyorum.