Psikiyatris Dr. Ümit Aslaner, "Panik Atak" adı verilen psikiyatrik tablonun, günümüzde sıklıkla görüldüğünü belirterek, "Genel nüfusta görülme sıklığı, yüzde1-2 olarak kayıtlara geçmiştir. Her yaşta görüldüğü gibi, kadınlarda erkeklere oranla 2 kat daha sık ortaya çıkmaktadır. Panik Atak, adından da anlaşılacağı gibi, nöbetler (ataklar) halinde oluşmaktadır. Nöbetlerin ne zaman ve nerede geleceği belli olmaz. Çoğu zaman kapalı mekanlarda kişinin kendisini yalnız ve yardımsız hissettiği taşıt, asansör, banyo ve AVM gibi yerlerde ortaya çıkabilir" dedi. Dr. Aslaner, atakların 10-15 dakikadan başlayıp birkaç saate kadar sürebileceğini, hastanın yaşadığı ölüm korkusu yüzünden, o anda yakınında bulunanlardan yardım beklediğini belirterek, "Hasta en yakın hastaneye gitmek ister. Bu hastalar, özellikle bir kalp krizinden korkarlar. Panik Atakta yaşamsal tehlike kesinlikle yoktur. Ancak, yaşam kalitesini olumsuz etkilediği için önem taşır. Bazı etkili antidepresan grubu ilaçların düzenli kullanımının yanı sıra, bazı solunum ve gevşeme egzersizlerini öğretmek ve destekleyici terapiler uygulamak şeklinde yapılır" diye konuştu.