Almanya
'Sözde Ermeni soykırımını' tanıyan 29.
ülke oldu.
Şimdi ne yapacağız?
Milyonlarca Türk'ün yaşadığı,
güçlü ticari ve siyasi partnerimiz
Almanya ile bundan sonra nasıl
devam edeceğiz?
Bu soru daha beş on gün köşe
yazarlarının (tıpkı
benim gibi), tartışma
programlarının,
medyanın,
siyasetin gündeminde
olur.
Sanki hiç gündemimiz
yokmuş
gibi, her gün şehitlerimize
ağlamazmışız
gibi, Kilis'e,
Gaziantep'e bombalar
düşmezmiş
gibi,
'100 yıl önce siz soykırım yaptınız' diyenler yanı
başımızda katliamları
görmezmiş gibi bu soru gelir
gündemin başına oturur.
Şimdi ne yapacağız?
Avrupa Birliği'ne vizesiz giriş,
mülteci krizi gündemde iken;
Büyükelçimizi çağırmak, Alman
Büyükelçisine diplomatik uyarılar
vermek, hiçbir konuda birlik olamayan
siyasi partilerin ortak açıklama
yapması, iş dünyası temsilcilerinin,
sivil toplum örgütlerinin
kınama mesajları yayınlaması,
Alman mallarını boykot etmek tarzında
ekonomik yaptırımlar bir işe
yarasaydı eğer Almanya 29. ülke
olmazdı.
Üstelik eğer cesaret edip de
Alman markalarını protesto edecek
olursak olan bize olur. Çünkü
ben,
BMW, Opel, Mercedes, Volkswagen, Bosch, Siemens, Nivea, Dr. Otker, Adidas, Persil, Vernel, Knorr gibi
markaları ve sayamadığım diğer
Alman markalarını henüz hayatımızdan
çıkarabileceğimizi ne yazık
ki düşünmüyorum.
Kısacası ekonomik
yaptırım gibi bir seçenek
zaten yok. Diplomatik
olarak ise bir süre
horozlanır sonra geri
otururuz. Bundan sonra
yapılacak tek şey
'algı yönetimi'. 100 yıldır sözde
soykırıma sözde tepkiler
verdiğimiz için, bu
tezi çürütmeyi başaramadığımız
için,
Ermeni diasporası
bu algı yönetimini
çok iyi yaptığı için
başka ülkelerin parlamentosunda
böyle bir tasarı onaylanma zemini
buldu.
Alman Meclisinde tek
'hayır' oyu veren
Kudla ne dedi?
'Başka ülkelerdeki tarihi olayları değerlendirmek Federal Meclis'in görevi değil'. Biz 100 yıldır bu süreci doğru
yönetemediğimiz için başka
ülkeler bunu kendine görev ediyor.
Bugün 29 olan ülke sayısı
39, 49 olmadan, tarihimiz daha
da fazla hakarete uğramadan,
torunlarımızın vebali almamak
için bu işe kökten çözüm bulmak
zorundayız