Çocuk Gelişiminde 0-6 Yaş Aralığına Dikkat

‘1.Uluslararası Çocuk Gelişimi Günleri ABD ve Türkiye’den Güncel Konular’ konferansında katılan Prof. Dr. İsmihan Artan, bütün yaşam boyunca sahip olunan özelliklerin yüzde 75’inin 6 yaşına kadar öğrenildiğini söyledi. Prof. Dr. Artan, teşekkür etme, lütfen deme, sıraya girme, arkadaşlarına vurmama ve kadın-erkek eşitliğini kabul etme gibi konuların 0-6 yaş aralığında geliştiğini ifade etti.
‘1.Uluslararası Çocuk Gelişimi Günleri ABD ve Türkiye’den Güncel Konular’ konferansı İstanbul Gelişim Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşti. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı okunmasıyla başlayan konferansa Amerika’dan Dr. Claire D.Vallotton, Dr. Lori Skibbe ve Laurie Linscott ilgi gösterirken, Türkiye’den ise İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhan Aykaç, Sağlık Bilimleri Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu ve Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İsmihan Artan başta olmak üzere çok sayıda akademisyen katıldı.
“ÖĞRENCİLERİMİZİN DENEYİM KAZANMASINI AMAÇLIYORUZ”
Türkiye’de ilk kez uluslararası anlamda çocuk gelişimi günleri gerçekleştirdiklerini belirten Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu, “Bu yıl konseptimizde Türkiye’deki ve Amerika’daki güncel konular var. Gelecek yıllarda başka ülkelerden konuklarımız olacak. Burada öğrencilerimize hem Türkiye’deki hem de yurtdışındaki güncel konuları sıcağı sıcağına aktarmayı ve alana çıktıklarında daha deneyimli olmalarını sağlamayı amaçlıyoruz” diye konuştu.
“ANNE VE BABALAR ÇOCUK GELİŞİMİ BİLMELİ”
Çocuğun gelişim süreci içerisinde nelerin normal, beklendik ve sıradışı olduğunu fark edebilmek için tüm anne ve babaların çocuk gelişimi bilmek zorunda olduğunu belirten Prof. Dr. İsmihan Artan, “Çocuğun herhangi bir engeli ya da yaşıtlarından geri olduğu bir durumu varsa, çocuk gelişimi bilen aileler bunu tespit edebilir. Ruh sağlığı açısından daha iyi bireyler yetiştirmek için 0-6 yaş arası çok kritik. Son çalışmalar gösteriyor ki bütün yaşam boyunca öğrendiklerimizin yüzde 75’ini 6 yaşına kadar öğreniyoruz. Teşekkür etmeyi, lütfen demeyi, sıraya girmeyi, arkadaşımıza vurmamayı ve kadın-erkek eşitliğini 0-6 yaş aralığında öğreniyoruz. Bu yaş aralığı tüm yaşantımızın temeli. Bu özellikler göz önüne alınarak eğitimi sağlayabilirsek bugün karşımızda duran pek çok problemi de çözeriz ve çok daha ruh sağlığı yerinde bir toplum oluruz” şeklinde konuştu.
Anne ve babaların gelişimden haberleri olmaları durumunda, çocuklarının ne zaman ne yapacağını daha iyi bildiklerini söyleyen Prof. Dr. Artan, “Ebeveynlerin çocuk gelişimi okumaları ve çocuk ne zaman yürür, merdiven çıkar ya da makasla keser gibi bilgileri bilmeleri gerekiyor. Aile, çocuğun yapması gerekenleri yaptıkça çocuk öğrenemiyor. Bu durumda da özgüveni zayıf oluyor. Çocuk ‘ben başarıyorum’ diyebilmeli çünkü başarı hissi çok önemli. Akademik ve toplumsal başarı bu hissin üzerine gelir” ifadelerini kullandı.
“DİKKAT EKSİLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞUNUN SEBEBİ DÜŞÜK ÖZDENETİM”
Düşük özdenetimi okul öncesi eğitim ortamında birtakım etkinliklerle yükseltebildiklerini ve böylece dikkat eksiliği ve hiperaktivite bozukluğunun önüne geçmeyi amaçladıklarını belirten Sakarya Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümü öğretim üyesi Dr. Sadiye Keleş ise “Erken çocukluk döneminde özdüzenleme, çocukların duygusal, davranışsal ve bilişsel olarak kendilerini düzenleyebilmeleri anlamına gelir. Son yıllarda ülkemizde çocuklar dikkat eksikliği ve hiperaktiviye yönelik birtakım ilaçlar kullanıyor. Hatta ebeveynler de bunu destekliyorlar. Ancak araştırmalar gösteriyor ki, düşük düzeyde özdüzenleme becerisine sahip olan çocukların birçoğunda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna rastlanıyor. Biz eğitim ortamında birtakım etkinliklerle beraber düşük olan bu seviyeyi yükseltebiliyoruz” diye konuştu.