AK Partili Muş’tan, O Manşete Sert Tepki

AK Parti İstanbul 3.Bölge Milletvekili Adayı ve AK Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Muş, “Yüzde 52 ile seçilen Cumhurbaşkanına idam” manşetini atan gazeteye tepki gösterdi. Muş, “O gazetenin mazisi benzer manşetlerle doludur” dedi.
AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı ve AK Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Muş, seçim çalışmaları kapsamında vatandaşlarla sokak kahvaltısında bir araya geldi. Muş, Meriç Sokak’ta kurulan kahvaltı sofrasında vatandaşlarla birlikte yemek yiyerek sohbet etti. Mehmet Muş, verdiği röportajda ise bazı medya gruplarına ve HDP’ye sert eleştiriler yöneltti.
“DÜNYA ÜLKELERİ ÜÇ MAYMUNU OYNADI”
Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’ye yapılan darbenin ardından verilen idam cezasını eleştiren Mehmet Muş, “Dünya ülkelerinin yaşanan süreçte üç maymunu oynadıklarını görüyoruz. Mısır’daki darbe ve alınan idam kararı firavun adaletinin göstergesidir. Yüzde 52 ile iktidara geliyor. Cumhurbaşkanı seçiliyor ve akabinde birileri darbe ile iktidardan uzaklaştırıyor ve idam cezası veriyor. Buradaki kararın kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Türkiye’de de birileri bundan esinlenerek, kendilerine bir paye çıkarmaya çalışıyor. Bir gazete ima edercesine, mesaj verircesine manşetler atıyor. Ben buradan sormak istiyorum. Kime mesaj vermeye çalışıyorsunuz? Yani buradan bizim cumhurbaşkanımız yüzde 52 ile seçilmiş. Ona mı mesaj vermeye çalışıyorsunuz? Bu gazete bunu ilk defa yapmıyor. Bu gazetesinin daha önce de attığı çok manidar manşetler var. Mesela Kenan Evren döneminde ‘Bekliyoruz Paşam’ diye bir manşet atıyor. Sormak lazım neyi bekliyorsunuz? 28 Şubat sürecinde ‘Gerekirse silah bile kullanırız’, ‘411 el kaosa kalktı’, Recep Tayyip Erdoğan için ‘Siyasi hayatı bitti’ diye manşetler attı” dedi.
“BİRİLERİ ESKİ GÜNLERİ ÖZLÜYOR, AMA ESKİYE DÖNÜŞ YOK”
“O gazetenin demokrasiyle, milletin değerleriyle ya da demokratik standartların yükselmesiyle uzaktan yakından bir alakası yoktur” diyen Muş, şunları söyledi: “O gazetenin sicili bu bahsettiğim manşetlerle doludur. Darbecilere ve vesayetçilere verdiği destekle doludur. Bugün attığı manşetler de geçmişte attığı manşetler gibi aslında köklerinin nerede olduğunu, kimlere hizmet ettiğini açık şekilde gösteriyor. Bunlar yetmezmiş gibi de haddini aşarak cumhurbaşkanına bildiri yayınlayacak kadar ileriye gidiyor. Sanırsınız milletten destek almış cumhurbaşkanına cevap verecek bir pozisyona kendisini konumlandırıyor. O gazete haddini bilsin. Birileri eski günlerdeki gibi pijamayla başbakan karşılama arzusunda ama AK Parti iktidara geldiğinden beri onlara bu zevki tattırmadı. Bundan sonra da tattırmayacaktır. Boşuna bekler eskiden manşetlerle istediklerini alanlar artık avuçlarını yaladıkları için bu tip yollarla ellerinden geleni yapmaktadırlar.”
“HDP, ŞİDDETLE ARASINA MESAFE KOYAMIYOR”
Mehmet Muş, HDP’nin Mersin ve Adana’daki binalarına yapılan saldırıların üst aklın işi olduğunu belirterek, “HDP’nin binalarına bombalar konuldu. Başbakanımızda bunu ilk kınayan isimlerden oldu. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Ben aslında dikkatinizi daha farklı bir noktaya çekmek istiyorum. Seçime kısa bir süre kalmışken herkes aslında tablonun ne olduğunu görmeye başladı ve üst akıl bu tür provokatif hareketlere girmek suretiyle aslında AK Parti’ye karşı bir tepki oluşturmaya çalışıyor. Bunu böyle yorumlamalıyız. Ancak şunu da ifade etmek lazım ki HDP hiçbir zaman, şiddet ve şantajla arasına mesafe koyamamıştır. Bugün güneydoğuda seçmeni tehdit yoluyla, şantajla korkutup oy toplamaya çalışıyorlar. Bunları görmemezlikten gelemeyiz. Ben bunları milletimizin takdirine sunuyorum. Baskıyla, zulümle bir netice alınamaz” şeklinde konuştu.
“ŞEHİT VE GAZİLERİN HAKKI ÖDENEMEZ”
Şehit ve gazi yakınları ile gazilerin kamu kuruluşlarına atamalarına ilişkin açıklamalarda da bulunan Mehmet Muş, “Şehit ve gazilerimiz bizim için çok değerlidir. Çünkü onlar ülkemizin bütünlüğü için bir kısmı şehitlik mertebesine ulaşmıştır. Bir kısmı da gazilik mertebesine ulaşmıştır. Gazi ve şehit yakınlarımıza iktidarımız döneminde olabildiğince devlet imkanlarından daha fazla faydalanmaları noktasında adımlar attık. Daha önce şehitlerimizin bir yakını devlette istihdam edilirken bunu ikiye çıkardık. Özlük hakları ve konut noktasında ciddi iyileştirmeler yaptık. Bunlar bize şehitlerimizin emanetleri ve gazilerimizde milletimizin devletimize emanetleridir. Ondan dolayı gazilerimize ve şehitlerimizin ne yaparsak yapalım onların hakkını ödeyemeyiz” dedi.