Ekol Sanatta Heykel Ve Mücevher Sergisi

İzmir’de, Türkiye’de resim sanatının önemli isimlerini ağırlayan Ekol Sanat Galerisi, bu kez Türk heykel ve mücevher sanatının önemli isimlerini sanatseverlerle buluşturdu.
İzmir’de, açıldığı günden bugüne Türk resim sanatının önemli isimlerini sanatseverlerle buluşturan Ekol Sanat Galerisi, bu kez Türk heykel ve mücevher sanatının önemli isimleri Benan Bulut ve Malik Bulut’u ağırladı. İzmir’de ilk sergilerini Ekol Sanat Galerisi’nde açan Benan -Malik Bulut çifti, 39 heykel 50 mücevherden oluşan eserleri sanatseverler için sergiledi. Ekol Sanat Galerisinin bir buçuk yıldır Türkiye’nin önde gelen ressamlarına ev sahipliği yaptığını hatırlatan Ekol Kulak Burun Boğaz Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Op.Dr. Mehmet Baz, sanat galerisinde ilk defa bir heykel sergisinin açıldığını ifade etti. Malik Bulut’un Türk heykel sanatının en özgün isimlerinden biri olduğunu anlatan Baz, şöyle konuştu: "15 yıldır Türk heykel sanatında önemli eserler veren bir heykeltıraşımızdır. Kendisinin 350’den fazla koleksiyoner eseri vardır. Malik Bulut 15. kişisel sergisini galerimizde açıyor. Malik Bulut’un Ankara’da Dışişleri Bakanlığı girişinde heykelleri var. New York Long İsland Art Museum’da daimi heykelleri yer alıyor. Bu sergide Malik Bulut’un eşi Benan Bulut’un da takı ve mücevher üzerine eserleri yer alıyor. Benan Bulut 5. sergisini galerimizde açıyor. Kendilerini galerimizde ağırlamaktan dolayı mutluyuz"
İzmir’de olmaktan dolayı mutlu olduğunu kaydeden Benan Bulut, sözlerini şöyle sürdürdü: "Benim hayatım yolculuklarla bütünleşti. Sürekli seyahat halinde olduğumdan dolayı avucumun içinde taşıyabildiğim, kendi üzerimde sergileyebileceğim bir sanata yöneldim. Mücevher ve takı benim için biraz şans sonucu kendiliğinden gelişen bir alan oldu. Yaptığım eserlerde tarihten esinleniyorum. Takı ve mücevherden önce heykel sanatı ile ilgileniyordum. Ne küçük ne büyük heykeller yapıyordum. Yaptığım eserler avuç içi kadar küçük bir boyuttaydı"
Malik Bulut ise, temel malzemesinin taş olduğunu belirterek, gelenekselliğe bağlı bir sanatçı olduğunu söyledi. Bulut, yaptığı çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi:
"Taş öyle bir malzeme ki benim iletişim kurabildiğim en iyi malzeme. Taşı insanla karşı karşıya koyduğunuz zaman biz bir hiçiz. 10 bin yıldan fazla zamandan beri taş hayatta. Taşa çok saygı duyuyorum. Taş nefes alan kadın gibi hassastır. Sert davrandığınız zaman kırarsınız. Taş şimdiye kadar bütün dönemlerde çok çağdaş bir malzeme olmuştur. Geçmişten günümüze her döneme ait heykel vardır. Taş her zaman şimdiyi yaşayacak bir malzemedir. Kendimi taşla en iyi şekilde ifade edebildiğimi düşünüyorum.Çalışmaya başlamadan önce taşa çekiçle vuruyorum. Sesini duyuyorum. Taşı kendimde hissediyorum. Bu sergide eserlerimde kullandığım bütün temaları yeniden ele aldım. İsmini senfoni koydum. Müzikteki çok sesliliği ifade eden senfoni bu sergide aslında çok taşlılığı karşılıyor."