'Din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın, bizim için herkes, insan olmanın getirdiği yüksek bir değerin muhatabıdır. Çünkü medeniyet anlayışımız bunu gerektirir. Devlet politikamız da, bu anlayış üzerine bina edilir, insani ilişkilerimiz de, bu kavrayışla şekillenir. Türkiye'nin dünya ile kurduğu ilişkinin temelinde de, bu yaklaşım vardır.' dedi.
TÜM MEDENİYETLER BİZİM İÇİN SAYGIYI HAK EDİYOR
Sözlerine, 'Doğusuyla, batısıyla, kuzeyi ve güneyiyle tüm medeniyetler bizim için saygıyı hak eder. İlişki kurmaya değer. Dünyaya vadettiğimiz şey sevgidir, saygıdır, merhamet ve adalettir. Yaşadığımız çağın sorunlarına, bu derin birikimden reçeteler üretiriz. Mazlumun yanında olur, adaletsizliğin karşısında durur, mağdur halkların sözcülüğünü yaparız.' şeklinde devam eden Emine Erdoğan, 'Dünyanın bütün çocukları, bütün kadınları huzurlu bir yaşamı, aydınlık bir geleceği hak ediyor.' dedi.
TÜRKİYE TARİHİ BİR DÖNEMEÇTEN GEÇİYOR
Kadınların gücüne inandığını, dünyayı değiştirme azmine hayran olduğunu söyleyen Erdoğan, bu güç ve azmin, dünyanın geleceği adına büyük bir potansiyel olduğunun altını çizdi. Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişimi sırasında kadınların oynadığı rolün, dünya demokrasi tarihine geçecek nitelikte olduğunu söyledi. Boğaziçi Köprüsü'nde tankların karşısına kararlılıkla dikilen Safiye Bayat örneğinden hareketle, 'Ağır silahlarla donatılmış bir tankın karşısında, bunu ona yaptıran, demirden daha güçlü bir yürekti. Vatanına olan aşktı. Demokrasiye olan inançtı.' dedi.
Türkiye'nin tarihi bir dönemeçten geçtiğini vurgulayan Emine Erdoğan, 'Tüm dünyada sistemik değişimlerin yaşandığı bir zamanda, Türkiye de kendi hikayesini yazma gayretindedir. Ulaşmak istediğimiz temel hedef, kurumlarımızı vesayet kalıntılarından temizleyerek, milletimizin iradesini tam anlamıyla hakim kılmaktır. Böylece, gerçek demokrasiyi inşa etmektir. Bu süreçte en büyük desteğimiz, önyargısız ve temiz yürekleriyle, demokrasiye gerçekten inananların dostluğudur.' dedi.
Emine Erdoğan, sözlerini güzel niyetlerin, samimi gayretlerin dünyaya dalga dalga yayılacağına olan inançla bitirdi. Yemeğin akabinde, arp sanatçısı Şirin Pancaroğlu 'çengname' adlı bir dinleti sundu. Unutulmaya yüz tutmuş çengin yeniden üretilmesi ve Türk müziğine kazandırılması için çalışmalar yapan Pancaroğlu, uluslararası bir şöhrete sahip bulunuyor.