Türkiye demiryoluyla 1860 yılında bir İngiliz şirketinin İzmir-Aydın hattının bir bölümünü döşemesiyle tanıştı... Daha sonra ise bunu 1865'te İzmir-Kasaba, 1869-1877 yılları arasında şark demiryolu (Rumeli hattı) izledi.
1872'de Anadolu-Bağdat ve Cenup demir yolları, 1892'de Mudanya-Bursa, 1899 ise Horasan-Sarıkamış, büyük demiryolu olarak ise Amasya ve Samsun demiryolu ağı döşendi...
Yani Samsun işte o kara trenle ilk 1899 yılında tanıştı... O günden bugüne o ilk trenin geldiği demiryolunda aslında pek de değişen bir şey olmadı...
Değişen tek şey o demir yolu üzerinde hızla artan nüfus ve buna bağlı olarak sayıları her geçen gün artan yüksek binalar...
2015'in bizi terk etmesine iki ay var...
4 yıl sonra
2020'de, o kara trenin salına salına geçtiği demiryolu yerini hızı saatte 260 kilometreye ulaşabilen Yüksek Hızlı Tren'e bırakacak...
Peki Samsun bundan ne kazanacak... Çok şey... Bir kere Ankara-Samsun arası 2 saate inecek... Yani ulaşım çok daha kolaylaşacak...
En önemlisi ise Delice üzerinden dağılacak olan demiryolu ağı bir bakıma
Karadeniz-Akdeniz'e bağlanacak...
Turizm gelişecek... Tüm bunların temeli olan ekonomi de haliyle gelişecek...
Siz nedersiniz bilmem ama ben buna refah gelecek diyorum...
Şimdi gelelim o kara trene, hani bir türkü vardı "Kara tren gecikir belki hiç gelmez" diye... İşte o kara tren artık bundan sonra hiç gelmeyecek...
Samsun olarak şimdiki yeni türkümüz ise
"Hızlı tren gelir hoşgelir" oldu...