Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir- Konya hızlı tren seferlerini başlatırken, "Mevlana ile Yunus Emre'nin torunlarından" söz edince, biz biraz açığa düştük.
Oysa yazıya Mevlana'nın; "Gel, gel, ne olursan ol yine gel" çağrısı ile başlayıp, Yunus Emre'nin "Gelin tanış olalım, işin kolayın tutalım Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz" sözleri ile başlamayı planlamıştık.
Elbette Eskişehir'de dünyaya gelip, Konya Akşehir'de hayata gözleri yunan Nasrettin Hoca'yı da unutmak olmazdı.
***
Başbakan hevesimizi kursağımızda bırakınca, Eskişehir- Konya ilişkilerine bir başka noktadan yaklaşalım istedik.
Eskişehirli dostlara komşu illeri sorduk, Çoğunluğun aklına "Konya ve Bolu" gelmedi.
Doğrusu, dersimizi çalışmasaydık en azından ailemiz için çok önem taşıyan "Konya" benim de aklıma gelmezdi.
Oysa birçok ortak özellikleri bulunan iki kent arasında "ulaşım" biraz zor olunca ilişkiler de fazla gelişmedi.
Benim ilgim sadece rahmetli babamın bir dönem Konya'da görev yapması ve iki kardeşimin bu ilde dünyaya gelmesi değildi.
1973 seçimleri öncesi bir siyasi liderin Konya mitingi meslek hayatımın en unutmaz anısı oldu.
Milli Nizam Partisi'nin kapatılmasından sonra İsviçre'ye giden Rahmetli Necmettin Erbakan, yurda dönmüş, aynı kadrolarla Milli Selamet Partisi'ni kurmuştu. Demirel ve Ecevit'in mitinglerinin talibi çok olunca da, Erbakan'ı izlemek bizim gibi acemilere kalmıştı.
Uzun saçlarım (o günlerde), bol paça pantolon, uzun yakalı çiçek desenli gömlek ile Erbakan Hoca'nın hoşuna gidecek bir görüntüm yoktu. Erbakan, o müthiş hatipliği ile o günün gençliğini eleştirirken, adeta beni tarif ediyordu.
Binlerce kişinin gözlerini üzerimde hissedince "korkmadım" dersem yalan olur. "Korkmak" ne kelime, resmen "ödüm" patlamıştı.
Rahmetli Erbakan da bunu fark etmiş, Ankara dönüşünde gönlümü almayı ihmal etmemişti.
Eskişehirlilerin deyimi ile "Git gel Konya 6 saat" artık tarihi karıştı.
Hızlı trenle 2 saatin altında, üstelik son derece konforlu yolculuk Eskişehir ile Konya'yı mutlaka birbirine çok yaklaştıracak.
Aynı gün Konya'da Mevlana Müzesi'ni ziyaret edip, "Etli ekmek" yemek, Eskişehir'de Odunpazarı Evleri'ni, Kent, Sazova Bilim, Şelale parklarını gezip, Porsuk'ta bot sefası yapıp, araya çibörek ziyafeti ekleyip dönmek artık hayal değil.
Gözler yine onları aradı
2013 Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinin açılışında gerçekten büyük şanssızlık yaşandı.
Günlerce güzel giden havanın aniden bozması bir yana, Türkiye'nin yoğun gündemi, hızlı tren seferlerinin başlaması açılışı gölgede bıraktı.
Böylesine önemli bir organizasyon Türkiye'ye sadece TRT AVAZ, TBM ve Bursa OlayTV tarafından naklen yayınlandı.
Bu da sadece Başbakan Erdoğan'ın sayesinde oldu.
Ve ne yazık ki, Atatürk Stadı'ndaki o büyük gösterinin ışık ve renk tercihleri televizyon yayıncılığı için uygun değildi.
Bu arada, gözler yine Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ı aradı.
Bu açılışa katılmaları, destek vermeleri en azından Eskişehir halkına karşı görevleriydi.
CHP Milletvekili Kazım Kurt'un, CHP İl Başkanı Erman Gölet'e protokolde yer verilmemesini protesto edip, Atatürk Stadyumu'nun kapısından dönmesi ise alkışlanacak bir hareket. Eskişehir Valiliği ya bu "ayıp" la ilgili her halde kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapmalı, ya da "özür" dilemeli.