Kütahya' nın Belediye Başkanı
Mustafa İça'nın şu sözlerinin altına imza atmayacak var mı? "Kentin sadece bugününü değil, geleceğini de planlayan, hayal değil, ufku olan,
'tek başına değil',
'iştişare ile birlikte karar veren',
'ben yaptım oldu' değil
'ortak akıl' kullanan, sürekli gelişime ve değişime açık, etkin, verimli, kaliteli, şeffaf, her an hesap verebilen bir belediye yönetimi..."
Türkiye'de bugün büyük sıkıntıların kaynağı olan,
"ben yaptım oldu" anlayışını kabul etmeyen
İça, gözlediğim kadarıyla bunun gereğini de yerine getiriyor.
İkinci dönemini tamamladıktan sonra bir daha aday olur mu ya da partisi tarafından aday gösterilir mi bilmiyorum ama bu makamda oturduğu son güne kadar sözlerinin ve projelerinin arkasında duracağı izlenimi verdi bana.
***
Evet, Kütahya'da resmen proje bombardımanına tutulduk. Belki buna isyan ettik ve çok sağlıklı değerlendirmelerde bulunamadık.
Bizi en çok etkileyen
Hekim Sinan (Şair Şeyhi) Tıbbi Bitkiler Araştırma Merkezi oldu. Diğer projeler bunun gölgesinde kaldı.
Tıbbi Araştırmalar Merkezi'ne kilitlenmemizin tek nedeni sağlık.
2023'e
"Marka şehir" olarak girmek isteyen Kütahya sadece sağlık alanında yapılacak yatırımlarla bile bunu başarabilir.
***
Kütahyalıların deyimi ile
"Ilıca'da sefa, Yoncalı'da şifa" bu kentin en büyük avantajı.
Yoncalı Termal Kent Projesi işte bu nedenle çok önemli.
5 milyon metrekare alanda, 20 bin yatak kapasitesine göre planlanan
"Yoncalı" tek başına bile Kütahya'yı sağlık alanında marka kent haline getirebilir.
Şifa bulmaya gelen insanların, aynı zamanda tatil ihtiyaçlarını da gidermelerini sağlayacak tesis ve düzenlemeler de inşallah gerçekleşir.
Muhteşem doğa ve şifalı sulara sahip Ilıca gibi, Afyonkarahisar'daki Gazlı Göl gibi plansız yapılaşma ile bu zenginlik hoyratça harcanmaz.
***
Kütahya'da proje o kadar çok ki...
Hangisini ele alalım?
Frig vadisinin turizme kazandırılmasını mı, yer altı soğuk hava depolarını mı, kentsel dönüşüm ve uydu kenti mi?
Yoncalı'daki tesislerin kış aylarında
Seyitömer Termik Santralı'nın baca gazlarından buhar elde edilerek ısıtılması projesi işte "ortak aklın" bir ürünü.
Teleferik, kent içi toplu taşımada troleybüse geçilmesi, turizmde önemli bir unsur olan golf alanları, kadın ve gençlere yönelik projeler Kütahya'nın artıları.
7 bin yıllık bir geçmişe sahip kent, tarihi değerlerine de sahip çıkma çabası içinde.
Ama en önemlisi, evet en önemlisi kent halkının desteği.
Kentlilik kültürünün hâkim kılınması. Bunun da yolu kültür ve sanattan geçiyor.
Yedigöller Şehzadeler Parkı Projesi içinde yer alacak
"Ezop Masal Adası" ise Kütahya'nın vizyonunun ulaştığı noktanın en güzel örneği.
"Keloğlan" değil,
"Ezop."
İsa'dan önce VI. yüzyılda yaşadığı varsayılan, kahramanları hayvanlar olan masallarıyla büyük ün kazanmış olan
Ezop. Evet Türk değil ama tüm dünyanın tanıdığı, bu toprakların insanı.
***
Kütahya Belediye Başkanı
Mustafa İça'dan söz ederken özellikle partisinden söz etmedim.
Bendeki izlenim,
"Parti gömleğini belediyeye girerken çıkartan bir başkan" olduğu.
Yıllardır çok kötü örneklere, uygulamalara tanık olduk.
Belki o yüzden parti teşkilatı ile arasında mesafe koyan başkanları seviyorum.
Partili milletvekillerine, genel başkanlara değil, oyunu aldığı insanlara karşı kendisini sorumlu hisseden başkanlardan yanayım.