Diyarbakır'da bir leoparın çobanlar tarafından vurularak öldürülmesi Anadolu yaban hayatını bir kez daha gündeme getirdi. Kayseri Hayvanat Bahçesi Müdürü Veteriner Hilal Akbaş, Anadolu'da kedigiller familyasından olan Anadolu Pars'ı ve vaşağın, insanlar tarafından can ve mallarına tehdit görüldükleri için öldürüldüğünü söyledi. Daha önceden çizgili sırtlan ve kaplanında yaşadığı Anadolu'nun geçmişte zengin bir yaban hayatına sahip olduğunu belirten Akbaş, şu ana kadar 4 neslin tükendiğini, 120 memeli türünün ise yok olmak üzere olduğunu ifade etti. İç Anadolu Bölgesi'nde Yozgat, Sivas ve Tokat üçgeninde yaşayan kedigiller familyasından vaşak, son olarak 2008'de Sivas'ın Suşehri ilçesinde görüldü. Köy muhtarı tarafından yakalanan ve boğularak öldürülen vaşak, bir daha ne avcılar ne de köylüler tarafından görüldü.
KAYSERİ'DE ÇOĞALTILACAK
Bilinçsiz bir şekilde öldürülmeleri sonucu İç Anadolu'da nesli tükenen vaşağın, Kayseri Hayvanat Bahçesi'nde üremesi sağlanıp doğaya salınması planlanıyor. Türkiye'de şu anda sadece Atatürk Orman Çiftliği'nde bulunan vaşaktan bir çiftini Kayseri'ye getireceklerini belirten Akbaş, "İç Anadolu'da nesli tükenen vaşak kediye benzemekle birlikte kediden yaklaşık 5 kat daha ağırdır. Bir antilobun boynuna atılıp onu yere çekme yeteneğine sahip olan vaşak, gövdesine göre küçük kalan başı ve kısa kuyruğu ile ilk bakışta ürkütücü gözükse de görünüşleri etkileyicidir. Maalesef kıymeti bilinmediği için bilinçsizce öldürülmeleri sonucu artık orta Anadolu da nesilleri tükendi. Vaşak popülâsyonunun yeniden canlanması için bir çalışma içindeyiz. Ankara'dan getireceğimiz vaşakların üremesini sağlayıp doğaya bırakacağız" diye konuştu. Anadolu Parsı'nın Türkiye'ye özgü bir cinsinin bulunduğunu ifade eden Hilal Akbaş, nesli tükendiği bilinen Anadolu Parsı'nın bu yıl iki kez görüldüğünü, ancak yine köylüler tarafından öldürüldüğünü söyledi. Akbaş şöyle konuştu: "Anadolu'da vaşak ve Anadolu Parsı'nın yanı sıra çizgili sırtlan ve kaplanında yaşadığı bilinmekte. Şu anda Anadolu Parsı'nın öldürülmesi durumunda 35 bin liralık para cezası uygulanıyor. Köylülerin yaban hayatı konusunda bilinçlendirilmesi gerekiyor. Aksi halde nesli tükenen türlerin sayısı daha artacak."
KORUMA ALTINA ALINDI
Konya'da nesli tükenme tehlikesinde olan ve yapılan son araştırmalarda evcil koyunların atası olarak kabul edilen Anadolu Yaban Koyunu Bozdağ'da ki koruma alanına yerleştirilecek 18 kamera ise sürekli izlenecek ve internet ortamında seyredilebilecek. 1967'de Bozdağ'da sayıları 35-40 civarında tespit edilen ve dönemin Tarım Bakanlığı tarafından oluşturulan "Bozdağ Yaban Koyunu Koruma Sahası'nda" yapılan çalışmalar ile bugün Anadolu Yaban Koyunları'nın sayısı 900'e kadar ulaştı Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 8'inci Bölge Müdürlüğü Avcılık ve Yaban Hayatı Şube Müdürü Dr. Musa Çelik Anadolu Yaban Koyunlarının Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından A2 kategorisinde değerlendirildiğini ve bu değerlendirme kapsamında Anadolu Yaban Koyunları'nın korunmadığı taktide her an yok olabileceklerini söyledi.
18 KAMERAYLA İZLENECEK
Son proje kapsamında alana 18 adet kablosuz kamera yerleştirileceğini belirten Çelik "Projedeki amacımız Yaban Koyun Üretim İstasyonu'nda uzaktan kablosuz olarak görüntü veren ve hareket ettirilen kameralar sayesinde kaçak avcı, yangın ve en önemlisi sahadaki yaban hayatının yönetimi ve izlenmesi, yaban koyunlarının biyolojik ve ekolojik özelliklerini izlemek envanter ve alanın güvenliği sağlamak. Proje ile nesli tehdit altında olan Anadolu Yaban Koyunları internet ortamında dünya genelinde izlenme imkanı bulacak" dedi.
ANKARA KEDİSİ İÇİN ÇAĞRI
Ankara ve çevre illerde çıkan kalıntılar bir zamanlar Anadolu'nun kaplandan fillere, çitalardan maymunlara kadar birçok hayvana ev sahipliği yaptığını gösteriyor. Ancak 50 yıl öncesine kadar Ankara'nın en önemli simgeleri olan Ankara keçisi, tavşanı ve kedilerinin de soyu yok olma tehlikesi altında. Ankara Kedisi için gerekli çalışmalar yapılmazsa kısa sürede yok olacağını söyleyen Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Fatih Atasoy, "Yapılan çalışmalar yetersiz. Ankara Kedisi için bir an önce çalışmalar başlanması gerekiyor" görüşünü dile getirdi.