Aksaray'ın
Gülağaç ilçesine özgü, örgü sitili bakımından dünyada eşi benzeri olmayan ve "Adalet Zembili" olarak bilinen özel bir örgü tekniğiyle hasır otundan yapılan silindir şeklindeki sepetler, turistlerden yoğun ilgi görüyor. İlçe halkı, yüzyıllardır hasır otu olarak adlandırılan ve sazlıklarda yetişen bu yumuşak otun yapraklarıyla sepet örüyor. Yöreye has çeşitli motiflerle de süslenebilen sepetler genellikle gıdaları saklamakta kullanılıyor ve oldukça uzun ömürlü oluyorlar. Hasır otundan sepet örme işi, diğer pek çok el ürünü gibi modern çağın gereçlerine yenilse de sepetçilik bölgede artan turizm faaliyetleriyle yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Halk Eğitim Merkezi'nde sepet yapımını öğrenen kadınlar, yöreye gelen yerli ve yabancı turistlere ürettikleri bu sepetleri satarak aile bütçesine katkıda bulunuyor. Gülağaç Halk Eğitim Merkezi Müdürü Tülin İpek Çetin "Gülağaç hasır örgü sepetlerisadece Bakı Gölü'nün çevresinde yetişen kamışlardan üretilir. Kamışlar mevsiminde toplanır, yaklaşık 20 gün kurutulduktan sonra sepet örmeye hazır hale gelir. Sepetlerimiz doğal bir klima niteliğinde olup içinde muhafaza edilen gıdalar asla bozulmaz. Yumuşaktır, istenilen şekilde eğilip bükülebilir. Sepetlerimizin üzerine işlenen motiflerin her biri ayrı bir dünya, ayrı bir hikayedir" dedi.
HİKÂYESİ OSMANLI'YA DAYANIYOR
Üç sultana şeyhülislamlık yapan Zembilli Ali Efendi, Anadolu velilerinden Cemaleddin Aksarayi'nın torunudur. Çok geniş topraklara sahip olan Osmanlı'ya adaletiyle damga vurmuştur. Çünkü o, kendisine getirilen sorun ve davalara kişileri görmeden karar verirdi. Pencereden Gülağaç zembilini (sepet) aşağıya sarkıtır, insanlar bu sepete davalarını yazıp bırakır, Zembilli Ali Efendi sepeti yukarı çeker ve o kişileri görmeden yazılı olanlara göre kararını verirdi. Bu uygulamayı padişahlar için de gerçekleştirirdi. Bu nedenle sepetler Gülağaç ilçesinin kültürüdür.