Grubun kurucusu Yrd. Doç. Dr. Rahmi Oruç Güvenç, gazetecilere yaptığı açıklamada, Hazreti Mevlana'nın pek çok kez 3 gün 3 gece ve 7 gün 7 gece, 3 defa 40 gün 40 gece sema gerçekleştirdiğini bildirdi.
Bazı kaynaklarda, Hazreti Mevlana'nın bir kez de aynı zamanda, aynı gece 40 yerde sema yaptığına yer verildiğini aktaran Güvenç, "Bugün için bilimsel açıdan bakıldığında bu bilgilere şüpheyle bakılabilir ama denemek, uygulamak lazım diye düşündük. 15 sene kadar önce İsviçre'nin Zürih kentinde bir salonda 3 gün 3 gece sema programına başladık. Hazreti Mevlana kendisi yapmış fakat biz paylaşarak 40 kişi bu semayı uygulamaya çalıştık. 3 gün 3 gece sema, müzik, zikir durmadı. Müzisyenler, semazenler ve zakirler değişti, bu gerçekleşti. 3-5 dakikadan başlayıp da 9-10 saate kadar dönen arkadaşlar yetişti" diye konuştu.
Güvenç, Termal'e dünyanın dört bir yanından katılımcıların geldiğini anlattı.
Önceki yıllarda bu etkinlikte 66 ülkeden yüzlerce kişinin yer aldığını vurgulayan Güvenç, şunları kaydetti:
"3 günlük sema programları başladığından bu yana 29 kere gerçekleşti. Bu 30'uncusu oldu. İsviçre'de başladıktan sonra Avusturya, Almanya, İspanya ve Türkiye olmak üzere 5 ülkede devam etti. Bu çalışmalar sırasında bu mekanda 3 gün 3 gece semanın dışında 7 günlük, 3 defa 40 günlük, bir defa 66 günlük, bir defa 99 günlük sema gerçekleşti. 99 günlük sema geçtiğimiz yıl burada gerçekleşmiş oldu. Ağustos ayında 16 gün 16 gece sema düşüncemiz var. Ondan sonrası için arkadaşlar soruyorlar 'Başka ne kadar yapacağız?' diye. 99 gün uzunca bir süreydi ve çok şükür gerçekleşti. 2016 yılı bir dinlenme olur. 2017'de 114 gün 114 gece semaya niyet ediyoruz yavaş yavaş ve arkadaşları ona hazırlıyoruz. Onun da gerekçesi şu; 114, pi sayısı gibi bir kat sayı, Kur'an-ı Kerim'deki sure sayısıdır aynı zamanda. Onu da denemek istiyoruz."
Güvenç, birçok ülkeden farklı din, meslek ve duygulara sahip insanların, sema etkinliklerine katılarak Hazreti Mevlana'nın öğretisinde birleştiğine dikkati çekti. Bunun çok önemli olduğunu dile getiren Güvenç, "Bunun aslı bilgi ve sevgiye dayalı, onun yan unsurları olarak da hoşgörü ve paylaşım. Bütün bunlar insanların ihtiyacı olan duygular ve davranış şekilleri diye düşünüyoruz. Böyle bir müessesenin, böyle bir uygulamanın bir model olarak insanlığa iyi bir hizmet verdiğini düşünüyoruz."
