Şair ve yazar Müştehir Karakaya, 34. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'nda, AA muhabirine günümüzde şiir algısı, edebi ürünler ve edebiyat anlayışı üzerine değerlendirmede bulundu.
Fuarda dikkati çeken yayınevi yoğunluğunu "kuru kalabalık" olarak niteleyen Karakaya, "Kitap fuarları önemlidir fakat 300-400 yayınevini geçmeyecek şekilde olmalı ve çok seçkin davranılmalı. Ücreti de çok az tutulmalı. Büyük yazarlar, iki, üç saat boyunca 20 kitaba imza atıyor. Bir genç, bir günde 700 bin kitap imzalıyor. Bunu seçmemiz gerekir. Bunu ortadan kaldırdığı için bu tür yerlere pek sıcak bakmıyorum" dedi.
Şiir, öykü ve roman yazmaya devam ettiğini belirten Karakaya, şunları kaydetti:
"Şu an internetin, sosyal medyanın, herkesi şair gibi gösteren bir yanı var. Gece, o an aklına ne geliyorsa paylaşma ve on binlerce kişiye duyurma, ulaştırma imkanı var. İşte o an aklına gelen, aşk üzerine, sevgi üzerine, sosyalite üzerine söylenen sözler şiir falan değil. Bu gençlerin önceden şiiri, türünü, alt yapısını, şiirin etik durumunu, edebi adını, felsefesini öğrenmeleri gerekiyor. O bir kaç dizeyi, kelimeyi şiir kabul edemiyoruz. Belki bundan dolayı bize, 'Bunlar dinazorlarmışlar, fosilleşmişler' diyorlar. Kapitalizm öyle bir şey ki şiiri bile tüketilebilecek, atılabilecek bir nesneye dönüştürdü."
Şair Karakaya, kıyıda, köşede mutlaka öncülerin, büyük şairlerin olduğunu vurgulayarak, "Büyük şairlere bir şey olmaz. İmge şiirini yazan şair, yine durur" diye konuştu.