Prof.Dr. Küçükaşçı'nın açıklamaları şöyle:
HAREM'DE ZİYARET EDİLEBİLİR ALAN REKORU KIRILACAK
Tüm Saray ve Harem yapılarının rölöveleri çizilerek onaylandı. Harem bölümünün restorasyonu da 4 etaptan oluşuyor. Şu anda Harem'de 3. Etap çalışmalarına başlandı. Bu da Harem'deki çalışmanın yaklaşık olarak yüzde ellisine tekabül ediyor. Restorasyon çalışmaları sona erdiğinde Harem, tarihinin en çok ziyaret edilebilir alanına sahip olacak.
ÇALIŞMALAR BEŞ YIL İÇİNDE BÜYÜK ÖLÇÜDE BİTECEK
Bugün Darphane 1 ve 5 nolu yapılar ile Kilerli Koğuşu'nun restorasyonu tamamlandı. Mutfak koğuşları ve III. Ahmet Kütüphanesi restorasyonları yakın zamanda tamamlanacak. Restorasyonu tamamlanan bölümler düzenlenerek ziyarete açılıyor. Halihazırda devam eden restorasyonların yaklaşık beş yıl içinde büyük ölçüde bitirilebileceği öngörülüyor. Şu anda Fatih Köşkü, Seferli Koğuşu, III. Ahmet Kütüphanesi, Beşirağa Camii, Matbah-ı Amire (Saray Mutfakları) Koğuşları, Gülhane Hastaneleri, Sultan Abdülaziz dönemine ait 4 depo binası ve arkasındaki istinat duvarları, Sur-i Sultani 1.etap restorasyon çalışmaları devam ediyor. Tüm bu çalışmaların sözleşme bedelinin 220 milyon tl civarında olması bekleniyor.
TEŞHİR ALANLARI GENİŞLEYECEK, DEPODAKİ ESERLER SERGİLENECEK
Geçmişte Topkapı Sarayı'nın kapladığı alan 70 bin metrekareye kadar düşmüştü. Şu ana kadar yapılan çatışmalar neticesinde, Saray'ın 1. avlusu ile Marmara Denizi tarafında bulunan ve Bakanlığımız tarafından Saray Müzesi'ne tahsis edilen Gülhane Hastaneleri Matbaa-i Amire, Askeri Depolar ve bulunduğu alan, Aya İrini Anıtı ve Bab-ı Hümayun ile birlikte Topkapı Sarayı Müzesi'nin kapladığı alan 300 bin metrekareye yaklaştı. Bu gelişmeyle ve restorasyon çalışmalarının başarılı bir şekilde devam etmesiyle beraber teşhir alanları genişleyecek, depoda tutulan eserler sergilenecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çabalarıyla İngiltere'den getirilen ve dünyada tek olan 'Genç Osman'ın Cülusu' tablosu da yakın zamanda ziyaretçilere açılacak.
TARİHİ DOKUYA ZARAR VERMEMEK İÇİN TEKNİK ALET KULLANILMIYOR
Topkapı Sarayı'nda bir yandan restorasyon çalışmaları titizlikle sürerken diğer taraftan da müze ziyarete açık bir durumda bulunuyor. Bu da restorasyon çalışmalarının süresini biraz daha uzatıyor. Tarihi dokuya zarar vermemek için teknik alet kullanılmıyor. Geçmişte restorasyon çalışmalarında belirli ölçüde 'çimento' kullanılıyordu. Ancak kullanılan çimento binaların ağırlığına zarar veriyor ve üzerlerine yük bindiriyor.
Yapılan restorasyon çalışmalarında da birçok yer artık çimentodan arındırılıyor. Bütün dünyada bu eserler afetlere karşı nasıl korunuyorsa Topkapı Sarayı'nın restorasyonunda da aynı hassasiyet gözetiliyor.
TOPKAPI SARAYI'NIN TURİZMDEKİ YERİ ÇOK BÜYÜK
İstanbul'a gelen yabancı turistlerin tamamına yakını Topkapı Sarayı'nı görmeden ülkelerine dönmüyor. Topkapı Sarayı'nın ülkemiz açısından turizmdeki yeri çok büyük. Harem bölümünün bile ziyaretçi sayısının birçok müzeyle kıyaslandığında yeterince fazla olduğu görülüyor. Restorasyon çalışmalarındaki çalışma sonrasında ilave alanların açılması, teşhir alanlarının genişlemesi ve depodaki eserlerin sergilenmesiyle beraber ziyaretçi sayısındaki artışın daha fazla olması bekleniyor.