Hayrünnisa Gül, Cumhurbaşkanlığı'nın himayesinde düzenlenen ve kültürel mirasın korunarak gelecek nesillere ulaşabilmesinin önemini vurgulayan "UlusIararası Önleyici Koruma Sempozyumu"na katılan davetliler için Tarabya'daki Huber Köşkü'nde resepsiyon verdi. Dünyada eşine az rastlanır zenginlik ve çeşitlilikte bir kültürel mirasa sahip olunduğunu söyleyen Gül: "Yaklaşık 65 bin tescilli kültür varlığı ve müzelerimizdeki milyonlarca eserle Türkiye, dünyanın en zengin açık hava müzelerinden biridir. Sahip olduğumuz bu zengin kültür mirasının korunması ve yarınlara aktarılması, bizden sonraki nesillere borcumuzdur" dedi.
DOKUNMASAK DAHA İYİ
Gül, "Köşkte zengin bir koleksiyon var. Atatürk zamanında saraylardan getirtilen gümüş, porselen, cam, tarihi halı ve mobilyalar, paha biçilmez tablolar.. Ne yazık ki bu kıymetli eserlerin pek çoğu, iyi durumda değildi. Koruyalım derken birçok tarihî obje değersizleştiriliyor. Hiç dokunulmasa daha iyi" dedi.
PRENSLER SERGİYİ GEZERKEN...
Hayrünnisa Gül, depoda buldukları ve nereden geldiğini bilmedikleri eski, kıymetli gümüş bir tepsi ve kupanın eşini 2011'de İngiltere'ye gerçekleştirdikleri devlet ziyareti sırasında Prens Charles ile bir sergiyi gezerken gördüğünü, eserin 19. yy'da İngiltere tarafından Osmanlı sultanına hediye edildiğini öğrendiklerini, kötü durumdaki eseri İngiltere'ye gönderip restore ettirdiklerini anlattı.
ASKER TERHİS OLMADI MI?
Yağlı boyalı asker heykelinin temizlenme raporunun zaman aldığını, "Bizim asker terhis olmadı mı hâlâ" diye esprilere konu olduğunu söyleyen Gül, Köşk koleksiyonunun dijital ortama aktarıldığını da müjdeledi.
Kaynak: Akşam