"AŞK, 'Elif'tir!" Bunu ben demiyorum, Paulo Coelho söylüyor. Tüm dünyada merakla beklenen ve orijinal dili olan Portekizce'nin ardından, yabancı dilde ilk olarak Türkçeye çevrilip Can Yayınları'ndan yayınlanan son kitabı olan
Elif'te; Paulo Coelho, okuyucularını her zamanki gibi farklı alemlerde gezdiriyor. Ancak
Elif'in Türk okurları için kuşkusuz ayrı bir yeri olacak. Çünkü hikâyesinin ana kadın kahramanı bir Türk kızı olan Hilal... Elif ise ilk başta sanılanın aksine bir insanı değil, mutlak hakikati, geçmişinşimdinin ve geleceğin aynı anda yaşandığı sonsuz anı, yani tüm kainatın ve varlığın kalbini simgeliyor. Coelho, başrolünü bizzat kendisine verdiği hikâyesinde, kendini bulmak için çıktığı ve Rusya'yı bir ucundan diğer ucuna dek kat eden, 9288 km'lik uzun bir tren yolculuğunu anlatıyor. Hikâye her zamanki Coelho hikayeleri gibi benzer bir etkileyiciliğe sahip. Romanı okuyan pek çok kişi de kuşkusuz bu dünyada Elif'i birlikte görecekleri ruh ikizlerini aramaya koyulacaktır. Ama unutmamalı ki bu sadece bir hikâye ve gerçek hayatta işler pek de böyle yürümüyor. Ancak yine de büyülü bir şeyler okumak ve mucizelerin var olabileceğini düşünmek insana kısa bir süre de olsa iyi gelebiliyor.