2010'un
son günlerindeyiz. Bir yıl boyunca yerli ve yabancı albümler arasında iyilere ve kötülere baktık. Bunların belki tamamına yakını daha önce bir şekilde duyduğumuz isimlerdi. Yıl sonu itibariyle dinleme ve bakma fırsatı bulamadığımız ya da gözümüzden kaçan kaliteli albümler de oldu. Sıra dışı albümlerde adını sıkça gördüğümüz A.K. Müzik imzalı üç farklı tarzda üç ayrı albüm de bu kategoriye girecek cinsten. Üç albümün bir diğer ortak özelliği de müzikleri icra eden yerli isimlerin yurtdışında Türkiye'den daha çok tanınıyor olmaları. Albümlerin ilki, piyano ikilisi Ufuk ve Bahar Dördüncü kardeşlere ait.
Brahms Macar Dansları adlı albümde ikili Brahms'ın dört el için yazılmış eserlerini seslendiriyor. İki kardeşin klasik müziğe aşina olmayan bir kulağın bile kolayca fark edebileceği uyumu gerçekten etkileyici. Uzun zamandır beraber çalan Dördüncü kardeşlerin yurtdışında aldığı övgüler de saymakla bitecek gibi değil. Avrupa'nın farklı kentlerinden Japonya ve Avustralya'ya kadar çalmadıkları yer yok gibi. Ödüller de cabası. Kulak vermekte fayda var.
CAZ VE MİSTİK YOLCULUK
İkinci kaliteli iş ise bir caz albümü. Genç saksofonistlerimizden Tamer Temel'in ünlü caz gitaristi Dave Allen'la hayata geçirdiği bir proje olan
Barcelona adlı albümde Temel'e akustik basta Masa Kamaguchi ve davulda Marc Miralta eşlik ediyor. Albümde Temel'in saksofonuyla Allen'ın gitarının uyumuna kendinizi kaptırmanız çok kolay. Bugüne kadar yurtiçi ve yurtdışında birçok önemli cazcıyla çalan Temel'in yolu fazlasıyla açık. Üçüncü albüm ise adlarından Türkiye'de ve dünyada çok daha fazla söz ettireceklerine inandığımız Yakaza Ensemble. Topluluğun
A'mak-ı Hayal albümü, adını 19. yüzyılın ikinci yarısında yaşayan mutasavvıf ve düşünür Filibeli Ahmet Hilmi'nin kaleme aldığı aynı adlı eserden alıyor. Topluluğun, eserdeki içsel yolculuğun müzikal anlatımının peşine düştükleri, albümde başından sonuna kadar hissediliyor. Afgan rababı, ney, viyolonsel, tar, kudüm gibi mistik seslere sahip bilumum enstrümana yer vererek yarattıkları ses zenginliği, mistik havayı daha da artıran şarkıların arka planındaki efektler ve elektronik sesler albümü leziz kılmış. Moda deyimle, dünya müziği kategorisine de girebilecek bir albüm.