Altı kere Oscar'a aday olan ve sonunda bir country şarkıcısını canlandırdığı
Crazy Heart filmiyle büyük ödüle ulaşan ünlü aktör Jeff Bridges, kendi adını taşıyan ilk albümü ile profesyonel müzik kariyerine de başladı. Profesyonel diyoruz çünkü Bridges, müziği ilk aşkı olarak tanımlıyor. Zaten usta aktörün oyunculuk kariyeri de aktör babası Llyod Brigdes sayesinde başlamış. "Hiç oyuncu olmak istemedim aslında. Müziği çok seviyorum," diyen Bridges, bu yıl da Coen Biraderler'in
İz Peşinde adlı filmleriyle Oscar'a aday gösterilmişti. 62 yaşındaki aktör
İz Peşinde'de tek gözlü, alkolik, inatçı ve yaşlı bir kanun adamı olarak çıkmıştı karşımıza. SABAH'a konuşan Bridges, geç başlayan müzik ve tabii ki sinema kariyerini anlattı.
VARSA YOKSA MÜZİK: " Hiç oyuncu olmak istemedim aslında. Müziği çok seviyorum. Kendimi bildim bileli beste yapar, gitar çalarım. Beni besleyen bir şey müzik. Müziğin iyileştirici tarafı olduğu kadar yalnızlaştırıcı bir yanı da vardır. Kendi başınıza kalabilirsiniz. Bu hareketli Hollywood aleminden kaçışım da müzik sayesinde oldu. Canınız isterse de dış dünyayla kalabalıklaşabilirsiniz. Müziğin ortaklaşa üretme hali beni coşturuyor. Romantik şeyler söylüyorum gibi ama hayır! Aslında büyük bir yalnızlıktan bahsediyorum. Bana keyifli geldi, çünkü profesyonelce yapmadım hiç! Rock da severim, blues da. Ama country benim için biçilmiş kaftan. Hüznünde hem saflık hem karmaşa var; benim gibi, hepimiz gibi biraz. Ne yardan ne serden geçme hali yani. Kendimizi karmaşık sanıyoruz ama aslında sürekli sevilmeyi ve takdir edilmeyi bekleyen çocuklar gibiyiz. Ne zaman elimizden bir şeyler kaçsa ancak yasını tutarak, yokluğuyla değerini anlıyoruz."
ÇOK ÇALIŞTIM, ÇOK... "Fotoğraf çekmeyi de çok seviyorum. Bunlar beni d i n l e n d i r i y o r . Babam (Lloyd Bridges) çok ısrar etti benim de oyuncu olmam için. Aileniz film dünyasında olunca bundan kaçış da zor oluyor. Tüm kardeşlerim de malum aktör, herkes hoşnut. 1980 ve 90'larda yönetmen sineması daha öndeydi. Şimdi stüdyo filmleri çok fazla. Kendi senaryosuyla çalışan 'auter' sinemacılarla çalışmayı çok seviyorum. Sinemada ikinci doğuşumu yaşadığımı söylüyorlar, ne diyeyim, şanslıyım! Ama inanın çok da çalıştım. Yeteneğe güvenip sırtüstü yatmak diye bir şey yok hayatta."
CRAZY HEART'I KABUL ETMEMİŞ- TİM: "İlk kez Oscar'a aday olduğumda (
Last Picture Show, 1972) henüz 23 yaşındayım. Aktörlüğe devam edip etmeyeceğim dahi belli değildi. İyi bir motivasyon oldu. Altı kere aday olmuşum, heyhat! Sonunda Oscar'ı aldığım filmi (
Crazy Heart, 2009) de başta kabul etmemiştim. Kaderin bir cilvesi... Bir müzisyeni anlatması benim için önemliydi, bu nedenle kabul ettim. Gerçi başta tereddüt ettim çünkü arkadaşlarla çalıp söylemek harika ama ciddi ciddi filmde olmak başka! Bu arada çok istediğim filmler de oldu ama başka projede çalıştığım için oynayamadım. Bu da aktörlüğün cilvesi."
HÂLÂ TELAŞLANIRIM: "Kamera karşısında rahat değilim aslında! Ben öncesinden rolüme hazırlanmak isterim. Meditasyon yaparım, kendimle yalnız kalmak ve sonrasında ekiple prova yapmayı severim. Çünkü biraz anxiety'm var. Çekimin ilk günü özellikle çok telaşlanırım. 40 yıllık aktörüm ama her filmde aynı şeyi yaşıyorum. Gel gör ki kötü adamı oynadığım
Demir Adam'ın (2008) setinde öyle şeyler yaşadım ki kendimi aştım. Biliyorsunuz filmin yönetmeni, aslen aktör olan Jon Favrau'ydu. Çok eğleniyorduk ama gelgelelim bütçe büyük, film iddialı... Kasıyorduk aslında. Bir sahnede tıkandık, olmuyordu. Dolayısıyla seti paydos edip hep birlikte, ben, Robert (Downey Jr.) filan üç saatte yeniden sahne yazdık. Hala '300 milyon dolarlık öğrenci filmi yaptık' diye dalga geçerim."
ÖNCE AİLEM: "Çalışmama gibi bir lüksüm var. Gelen teklifleri titizlikle inceleyecek ve içime sinmezse reddecek bir konumda olduğum için çok şanslıyım. Bunca yıllık aktör olarak bu noktada olmak çok güzel. Çünkü iş film çekmekle bitmiyor, bir de uzun tanıtım turları var. Bu beni, eşimden ve evimden ayrıyor. Karımı çok ihmal ettim. 36 yıllık evlilik Hollywood standartlarında bir mucize ama ikimiz de üzerinde çok çalıştık. İnanın evlilik emek vermezseniz yürümez. Karıma hala ilk günki gibi aşık değilim ama şimdiki duygularım ve aşkım daha aşkın!"
BABAMIN ZORUYLA AKTÖR OLDUM
"İlk r o l ü m ü hatırlamıyorum çünkü bebektim. Ama çok uslu bir bebek. Rol gereği ağlamam gerekiyormuş ama ben sevimlice gülerek etrafa bakıyormuşum. Kariyerim başlamadan bitecekmiş az kalsın! Derken babam çimdiklemiş de çekime başlanmış. Aileniz hanedan misali bir oyuncu ailesi olunca bir tarafınızdan çekiliyorsunuz."