Backstreet
Boys, Take That veya NSYNC'in tarihe gömülmesinden (veya tekrar birleşseler de eski başarılarını yakalayamamalarından) yola çıkarak, boyband'ler döneminin geride kaldığını düşünebilirsiniz. Kısa süre öncesine kadar böyle düşünmekte haksız da değildiniz. Lakin şimdilerde dünya pop müzik sahnesinde, beş Britanyalı gençten oluşan bir grup belirdi ve bu grubun üyeleri şaşırtıcı bir hızla 'kendileri için her şeyi yapmaya hazır' bir hayran kitlesi edindi. Evet, tahmin ettiğiniz üzere One Direction'dan (Tek Yön) bahsediyoruz. Gerçi doğruya doğru; boyband'ler, bu satırların yazarının ilgisini pek de cezbetmez. Ancak doğmakta olan bir fenomene kayıtsız kalmak olmaz diyerek, '1D' adıyla da anılan bu grubu tanıtmak istedik...
Yaşları 18 ile 20 arasında değişen grup üyeleri, 2010'da bireysel olarak X Factor yetenek yarışmasına katıldı. Ortalamanın üzerinde sese sahip bu eli yüzü düzgün gençlerin finale kalamamasına gönlü razı olmayan jüri üyesi Nicole Scherzinger, onlara "Madem başarısız oldunuz, bir araya gelerek grup kategorisinde yarışın," önerisinde bulundu. Gençler de, Pussycat Dolls ile grup tecrübesini bizzat yaşamış ablalarını kırmadı ve yarışmayı üçüncülükle noktaladı. Birinci olmaları halinde yayınlanması planlanan
Forever Young adlı single'ları da, o günlerde internete sızdı(rıldı).
ÖDÜL ÜSTÜNE ÖDÜL KAZANDILAR
Tabii kurt prodüktörler, gruptaki cevheri (ya da onlar sahnedeyken çığlık atıp, kendinden geçen genç kız güruhunu) görmekte gecikmedi. Grup, Syco Music ile iki milyon pound'luk bir anlaşma imzaladı. İlk albüm
Up All Night, İngiliz Billboard Hit 200 listesindeki ilk haftasında bir numaraya yükseldi. Ödüller de gecikmedi elbet. Brit Awards'ta en iyi single ödülünü alan grup, üç ödül de Teen Choice Awards'ta kazandı.
Genç kızların "Ay ne şeker çocuk!" çığlıklarını güçlendirmeyi hedefleyen röportajlarda, beş müzisyenin özel hayatına dair 'dikkat çekici' detaylara yer veriliyor: Örneğin Niall
Finding Nemo'yu izlerken ağlamış, Louis havuç yiyen kızlardan hoşlanıyormuş (Ruhun şad olsun Herr Freud!), en sevdiği kitap
Harry Potter serisi olan Zayn kucaklaşmayı, Harry'yse, ilk çocuğunun kız olmasını istiyormuş.
Grubun tarzını teen pop, yahut hafif punk ve rock esintili pop olarak tanımlamak mümkün. 'Hipstervari' bir imaja sahip grubun esinlendiği müzisyenlerse oldukça geniş bir yelpazede. Örneğin Niall; Frank Sinatra ve Bon Jovi'den, Liam'sa Justin Timberlake'ten vazgeçmiyor.
Gruba yönelik bu büyük ilginin maddi karşılığı mevcut elbette. Altı milyon single ve üç milyon albüm satan grubun hükmettiği maddi varlık, gelecek yıl 100 milyon dolara ulaşacak.
One Direction, bu günlerde ikinci albümünün kayıtlarını yapıyor. Kasımda çıkacak albümün ilk single'ıysa 30 Eylül'de yayınlanacak. Bu arada Justin Bieber'la başlayıp, One Direction'la devam eden 'ergen' müzisyen akımının, yakında Türkiye'ye de sıçraması kuvvetle muhtemel. Bakalım hangi cin fikirli prodüktör (Erol Köse formdan mı düştü ne?), sırma saçlı delikanlıları etrafına toplayıp bu 'millileştirme' operasyonunu üstlenecek?
BEŞİYLE NASIL BAŞA ÇIKACAĞIZ?
What Makes You Beautiful şarkısı YouTube'da 225 milyon kez izlenen grubun hayranları, kendilerini 'Directioner' olarak adlandırıyor. Facebook'ta 9.2 milyon Directioner var, Twitter'daysa grupla ilgili hashtag'ler gün aşırı trending topic listesine giriyor. Hatta grup üyelerinin aileleriyle ilgili konular bile Türkiye'de trending topic olabiliyor. Bu durumdan şikayetçi olanlar da var tabii. "Bir tane Justin Bieber bize yetti de arttı, beş tanesiyle nasıl başa çıkacağız?" temalı mesajlar da sosyal medyada göze çarpıyor.
ZAYN İLE SAHUR!
Diğer boyband'lerin aksine, One Direction'da özellikle ön plana çıkan bir grup elemanı bulunmuyor. Sosyal medyada görüldüğü kadarıyla, tüm elemanların fazlasıyla hayranı var. Ancak Türkiye'de babası Pakistanlı bir Müslüman olan Zayn'e yönelik özel bir ilgi söz konusu. Ramazan'da 'RamaZayn' hashtag'inin ve "Sahura Zayn ile birlikte kalkıyoruz," mesajlarının trending topic listesine girmesi de bu durumun bir sonucu.