'Ah Güzel İstanbul' ismini verdiği gösterisiyle 17 yıl aradan sonra yeniden sahnelere dönen Radyo Turkuvaz Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Sadri, küfürlü mizah yapanları eleştirdi ve Cem Yılmaz'ı çok beğendiğini söyledi. İbrahim Sadri'yle yeni gösterisini konuştuk.
'Ah Güzel İstanbul' isimli gösteriyle yeniden sahnelerdesiniz. Tekrar sahneye çıkma kararını nasıl aldınız?
Ben, bundan 17 yıl önce Türkiye'de metne bağlı kalmadan stand up gösteri yapan ilk kişiyim. TV, radyo derken işler yarım kaldı, ama içimde her zaman tiyatro yapma isteği devam etti. 1985- 1992 yılları arasında yedi yıl çeşitli tiyatro topluluklarında yazar, oyuncu olarak görev aldım. Derken, benden bir gösteri yapmamı isteyen dostlarımın da iteklemesiyle 'Ah Güzel İstanbul' projesiyle yeniden sahnelere döndüm. Kendimi yeniden genç ve heyecanlı hissediyorum.
KİMSEYLE ALAY ETMEM
Bu gösteride neden bahsediyorsunuz? Sahnedeyken nelere dikkat ediyorsunuz?
İki yıldır Radyo Turkuvaz'da günlük gazete haberlerinden espriler ürettiğim bir program yapıyorum. Bu, benim için antrenman oldu. Onun ötesinde zaten İstanbul'da gözlem yaptığınızda çok fazla malzeme çıkıyor. Ben, temiz mizahtan yana biriyim. Mizahta sansürden falan yana değilim. Bir insanın ailesiyle birlikteyken, yüzü kızarmadan ve sıkılmadan izleyip güleceği bir performanstan bahsediyorum. Benim kendimce bazı kıstaslarım var. Ben insanların yatak odalarını anlatmıyorum, anlatmayacağım da. Onların kutsallarına dokunmuyorum. Taklit adı altında insanlarla alay da etmiyorum. "Bunun dışında ne kalıyor?" diye soracaksanız, bunun dışında benim yaptığım iş kalıyor.
ESPRİ DENGELİ OLMALI
Siz "Yatak odamı anlatmıyorum" dediniz. Ama Cem Özer, "Biz en sevdiğimiz çocuklarımızı yatak odasında yapıyoruz. İbrahim Sadri'nin bundan haberi yok herhalde" dedi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Benim üç tane çocuğum var. Yani çocuğun, nasıl yapıldığını biliyorum. Ama ben çocuklarımı sahnede ya da Bebek Kahve'de değil, yatak odasında yapıyorum. Bu, benim tercihim.
Küfürsüz komedi üzerinde durdunuz ama küfürle mizah yapanların sayısı hiç de az değil. Onlara bakış açınız nasıl?
Açıkcası ben onların karşısındayım. Mesela; Nejat Uygur da cinselliğe göz kırpan espriler yapar, ama rahatsız olmazsınız. Bunun bir dengesi vardır. İş, cinsel organları adıyla zikretmeye geldikten sonra buradan espri üretmek kolaydır. İnsanlar gülerler, ama ben bundan hoşlanmıyorum. Sonuçta cinsellik insanın kendisine özeldir. Bundan espri üretmek, kirli bir yöntem.
ŞİİRİ TİCARET İÇİN KULLANMADIM
Şiiri parayla okuduğu yönünde kimi eleştiriler de alan İbrahim Sadri, "Şiiri, ticari bir amaç uğruna kullanmadım. Evet, insanlar bana şiir okumam için para ödediler. Ama benim talebim olmadı" diyor.
CEM YILMAZ CUMHURİYET'İN EN YETENEKLİ ADAMI!
Stand up dendiğinde akla Cem Yılmaz geliyor. Ama Cem Yılmaz da küfrü kullananlardan... Onun için ne diyeceksiniz?
Cem Yılmaz'ı ayrı tutuyorum. Çünkü o, Cumhuriyet döneminin en yetenekli adamı... Tuluat tiyatro geleneğini modern dille sürdüren biri. Sevmediğim yönleri de vardır belki, ama onu geleneksel tiyatromuzun bugünkü temsilcisi olarak önemli bir yere koyuyorum.
Tek rakibim Cem Yılmaz diyebilir misiniz?
Bunun kararını ancak halk verir. Sonuçta 'Ben daha iyiyim' diye iddialı laflar ederek, dikkat çekme niyetinde değilim. Onun tadı başka, benimkisi başka. Bu doğru bir karşılaştırma olmaz.
