Bu filmde her şey var çoban salata gibi oldu!

atv'nin sevilen dizisi 'Alemin Kıralı'nda rol alan ünlü komedyen Şafak Sezer'in yeni filmi 'G.D.O. Karakedi' dün vizyona girdi. İlk kez GÜNAYDIN'a konuşan Sezer, filmin perde arkasını anlattı.
'G.D.O. Karakedi' nasıl bir film oldu?
Bu filmde 'beni bul' hikayesi var; yani hepimizin günlük hayatında yaşadığı olaylar... Film; kendi halinde üç kardeşin bir kazaya karışmasından sonra yaşadıkları komiklikleri anlatıyor. Kendi yaşadıklarımızı, gördüklerimizi bu filme monte ettik, biraz da fantezi kattık.

MESAJ KAYGIM YOK!
Filmden beklentiniz nedir?
Benim beklentim; olumlu şeyler duymak, güzel eleştiriler almak. Çünkü bu film olumlu şeyler duymamızı gerektiren bir iş oldu. Işığı, sesi, konusu, efekti, oyuncusu ile tam bir sinema filmi oldu.
Film, Zincirlikuyu mezarlığında başlıyor ve Zincirlikuyu mezarlığında bitiyor. Burada bir mesaj mı vermek istediniz?
Hayır, böyle bir kaygım yok çünkü bu mesajı herkes biliyor artık yani 'Her canlı ölümü tadacaktır' yazısını. Zaten herkes bu yazıyı görünce gerilir, bir ürperir.
Filmin adındaki 'G.D.O.'; genetiği değiştirilmiş organizma anlamında mı kullanıldı?
Yok, onunla bir alakası yok aslında. G, D, O harfleri; filmin kahramanları Gürkan, Duran ve Orhan'ı temsil ediyor.
Filminizde komedi unsurlarının yanı sıra kuvvetli aksiyon sahneleri de var. Bu çekimlere oldukça özenmişsiniz, öyle değil mi?
Tabii ki burada yönetmen ve yapımcının da payı var, sonuna kadar gittiler. Bu filmin 4-5 aylık bir mutfak arkası var. Projemizde hiçbir şekilde kaliteden ödün verilmedi. Komedi filmi mi? Evet komedi filmi ama aynı zamanda da aksiyon, koşuşturma filmi... Bu filmde her şeyi bulabilirsin; çoban salata gibi...
Filmde farklı bir Şafak Sezer var. 'G.D.O. Karakedi'nin diğer filmlerinize göre farklı bir yeri var mı?
Öyle mi diyorsun? Sen öyle diyorsan öyledir. (Gülüyor) Öğrenciler sömestir tatiline giriyor. Aileler çocukları ile birlikte bu filmi keyifle izleyip evlerine dönsünler istiyorum.
Oyuncuların birçoğu 'no name', yani isimsiz...
Evet, Durul Bazan, Seda Yıldız, Erdem Akakçe ve Serkan Şengül'ün dışındakiler hep ilk defa filmde oynayan isimler. Bugün dışarıda gördüğün, sokakta yürüyen herkesi filmde oynatabilirsin. Önemli olan o oyuncunun hikayeye uymasıdır..
'Bu filmi aileler seyretsin' diye bir hedef koydunuz mu kendinize?
Böyle bir sabitlenme olmadı ama beni genelde erkek seyirci seviyor. Daha önceki filmlerde böyle oldu. Ama bu film, bütün bir ailenin gelip 90 dakika seyredebileceği bir proje oldu. Yani tam GSFB maçı gibi oldu; Beğendiğimiz, izlediğimiz maçların yayını gibi...

ARGOYA GEREK KALMADI ÇÜNKÜ FİLMİN HİKAYESİ VAR
Filmde fazla 'argo' sözcük kullanılmamış, öyle değil mi?
Evet, çok fazla gerekmedi çünkü bu filmin bir hikayesi, kendi içinde bir komedisi var. Bu yüzden çok fazla argo sözcük kullanmadık. Birkaç sahnede var ama film o kadar dolu ki; bu argo sözcükler hiç hissedilmiyor, hiç göze batmıyor.

DEVAM FİLMLERİNE "TÖVBE" DEDİM
Filmin devamı gelebilir mi?
Hayır, böyle bir şey düşünmüyorum. Talebe göre bir çalışma yapmıyoruz artık çünkü talebe göre yaptığım bütün devam filmleri başarısız oldu. Devam filmi biraz zorlama gibi geliyor bana. Yani zaten devamı varsa, "Bunun devamı var" deriz, talep gelmese bile çekeriz. Ama ben artık devam filmlerine "Tövbe" diyorum. Ancak yine de eğer yapımcı

BENCE GİŞESİ BOL OLACAK!
Bu proje sizin içinize sindi mi?
Gerçekten içime çok sinen bir iş oldu. Ben zaten hikayeyi çok beğeniyorum. İzleyenler de bu filmin diğerlerinden farklı olduğunu söylüyor.
Filmden gişe beklentiniz var mı?
Hayır, bu konuda kesinlikle bir tahmin yapamam ama gişesi bol olacak gibi geliyor bana.

'KARDEŞİNİ OYNATAMADIK, ABİSİNİ OYNATALIM' DURUMU DEĞİL!
Filminizde Kıvanç Tatlıtuğ'un abisi Cem Tatlıtuğ da bir kuyumcuyu canlandırıyor. Nasıl çıktı bu rol?
Sağolsun Cem Abi bizi kırmadı. Aslında çok spontane bir şekilde gelişti bu rol. Kıvanç kardeşimiz de çok iyi bir kardeş. Allah nazardan saklasın, çok da başarılı. Öyle "Kardeşini oynatamadık, abisini oynatalım" durumu olmadı tabii ki! Sohbet esnasında çıktı bu rol aslında. Kendisi bize bir oyuncu getirmişti. Ben de ona "Abi, sen oynasana bu rolü, sen çok tatlı konuşuyorsun" dedim. Önce istemedi tabii ama sonra ısrar edince bizi kırmadı; geldi, kaprisimizi çekti. Altından da kalktı, çok enteresan bir iş oldu. Ama dediğim gibi kendisini ikna etmek çok kolay olmadı. Cem Abi'ye buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.