MÜZİK LİTERATÜRÜNE GİRDİM, DAHA NE OLSUN
Şu anda mesleğinizde bulunduğunuz yerden memnun musunuz yoksa gözünüz daha da yükseklerde mi?
Yok canım, daha ne olsun! Herkesin olmak istediği yerdeyim. Müzik dünyasının literatürüne 'Demet Akalın şarkıları gibi' diye bir cümle girdi. Yapabileceğim tek şey; bulunduğum konumu korumak. Bu aslında daha zor çünkü bir takım insanlar beni aşağıya çekmeye çalışıyor. Daha albümüm yeni çıkmış, "Bu albüm tutmayacak" diye borazan çalıyorlar. İşte onlara her albümde 'tokat' atmayı çok seviyorum.
İNTİKAM BANA YAKIŞTI
'Giderli Şarkılar' albümü için eşin hiç "Bu şarkılar kime söyleniyor" demedi mi?
Yıllardır hep intikam şarkıları söylüyorum. Bu da benim üstüme o kadar çok yakıştı ki. Ben mutlu aşk şarkıları söylediğimde insanlar garipsiyor. Çok denedim, onun için de yakıştıramıyorum kendime. Olmuyor! Bundan sonra da hep böyle giderli şarkılar söylemeye devam edeceğim, onu da belirteyim yani.
ERBİL POLEMİĞİ 33 BİN'E PATLADI
Siz 'polemiklerin kadını' olarak nam saldınız. Bilerek mi polemiklere giriyorsunuz?
Benim bütün kavgalarım öncesinde bir şey yazılmıştır, söylenmiştir; onlara cevaplarımdır. Boşu boşuna cevap veriyorumdur bunlara, sırf bu yüzden bataklıktan, çamurdan çıkarttığım insanlar oldu. Artık cevap vermiyorum. Örneğin şu anda 'Düğüne gelmeyenler ordusu' diye bir grup oluştu. Okan'ın ailesi yüzünden biz düğüne birtakım insanları çağıramadık. Bazı şarkıcı ve modacıları istemedi, ben de ona tabi olmak zorunda kaldım. Bazıları bunu hiç beklemedi, bana sataşmaya başladı. Onların kendi dünyaları var, benim hayatımda olup olmamaları önemli değil. Polemiklere girmek istemesem de çekmeye çalışanlar var. Namus ile ilgili olan konuları avukatıma veriyorum.
En büyük kavganız kimle oldu?
En büyük kavgam Mehmet Ali Erbil ile oldu. Bana 33 bin liraya mal oldu. Çatır çatır ödedim. Geçen gün Erbil'e; "Ne yaptın oğlum sen o parayı?" dedim. "Para bende değildi ki" dedi. Para ortada yok, bilmiyor bile.
Aklınıza gelen her şeyi söyleyemeyeceğinizi öğrendiniz mi?
Hem de nasıl! Yaş ve tecrübe öğretiyor.
HANIMEFENDİ OLAMIYORUM!
Siz klasik şöhretler gibi değilsiniz; çok ulaşılabilir bir durumdasınız, çok ortadasınız... Star olmak için bunun çok yanlış olduğu söylenir...
O eskidenmiş, şu anda öyle bir şey mümkün değil. Bir ara benim menajerliğimi Tarkan'ın eski menajeri almıştı. Ona "Bak Uygar, benden Tarkan olmaz, sakın deneme" dedim. Ben Tarkan'ı çok beğeniyorum ama o kadar merak ediyorum ki; ne yer, ne içer, nerede sosyalleşir, nereye gider?
Çok sokak ağzı ile konuştuğunuz, argoyu ve küfrü çok kullandığınız için eleştiriliyorsunuz. Değiştirmeyi hiç düşünmüyor musunuz?
Ben hayatımdan çok memnunum vallahi. O sahte maskelerin altında, hanımefendi, çıtkırıldım olamıyorum.
Sizi susturan konular nelerdir?
Aşkın olduğu yerde susarım.
PARAYLA YAPILABİLECEK HER GÖRGÜSÜZLÜĞÜ YAPTIM
Şarkıcı olup zirveye çıkana kadar hep iyi kazanan, şöhretli isimler vardı hayatınızda. Şimdi siz iyi kazanıyorsunuz ve çok ünlüsünüz ama eşiniz öyle değil. Bu durumu nasıl açıklarsınız?
Ben de, o da şikayetçi değiliz. Durup durup güldüğümüz bir konu var. Biz ilk onunla yemeğe gittik Nişantaşı'na. Çıkışta bir gazeteci ordusu bizi çekti ama o gün gerçekten aramızda bir şey yoktu. Okan da gayriihtiyari elini cebine attı ve valeye para vermek için bir tomar para çıkarttı. "Ne yapıyorsun? Sok o parayı içeri" dedim. "Niye ki?" dedi. Ertesi gün bir gazetede manşet; "Sonunda dengini buldu." Karşımdaki insanın hiç parası da olmayabilir. Ben o şartlara uyum sağlamayı da bilirim. Evi o geçindiriyor, alışverişlerimizi o yapıyor. Ama sahne alışverişimi kendim öderim. Normal aileler gibiyiz.
TEMKİNLİ HARCIYORUM
Yıllık kazancınız ne kadar?
Onu hiç hesaplamadım. Ölmeyecek kadar var. Çocuğuma da yetecek kadar kazandım. Eskiden çok daha fazla harcardım ancak artık daha temkinliyim. En ünlü çanta dükkanına girdiğimde, her rengini alırdım. Son üç yıldır bunu yapmıyorum, küçülmeye gittim. Bugün gazeteleri açıp baktığımda "İyi ki o görgüsüzlükleri yapmışım ki, başka şeylere, kötü alışkanlıklara bulaşmamışım" diyorum. Parayla yapılabilecek her türlü görgüsüzlüğü yaptım. Özel uçaklar tuttum, lüks spor arabalara bindim. Küçük bir yerden geldim, bunları kim yapmazdı ki! Şimdi ise olgunlaştım. Sevdiklerime yine pahalı şeyler alıyorum ancak kendime büyük paralar harcamıyorum artık.
Sizin için artık zengin bir kadın diyebilir miyiz?
Tabii ki büyük işler yapıp büyük paralar kazanıyoruz. Benim canlı performansımda orkestram biraz pahalı. Mümkün olduğu kadar playback yapmaya çalışıyorum çünkü Rize'deki, Çanakkale'deki, Erzurum'daki insan da beni görmek istiyor. İnsanlar inanamıyor aldığım fiyatlara, "Bu kadar az mı alıyorsun?" diye soruyorlar. Evet, çünkü her yerde olmak istiyorum. Piyasa tabiri ile sürümden kazanıyorum! 50 bin liraya da, 15 bin liraya da gittiğim konserler oluyor.
Kazancınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Benim belli; hep gayrimenkul. Ticareti yeni düşünmeye başladım. Belki tekstil işi olabilir. Eşofman ve tişört tasarlayabilirim. Belki restoran, kafe de olabilir.
STÜDYODA 12 YILIK UĞURLU EŞOFMANIMI GİYERİM
Şarkıcılıkta zirveye çıkmanızda en büyük etken nedir?
Tabii ki şarkılarım. Bir de ekibimi bozmuyorum asla. Benim klasik bir ekibim var. Erhan Bayrak, Ersay Üner, patronum Bülent Seyhan. Bana şans getirdiğini düşündüğüm şeylerim vardır, mesela hep makyajsız giderim stüdyoya. Hiç kimse beni şarkı söylerken dinleyemez. Sonra uğurlu eşofmanlarım vardır; 12 yıllık eşofmanlarım. Hep bunları giyerim. Ayakkabılarım illa ki çıkartılır, yalın ayak okurum şarkılarımı.
OLMAZSA İKİZ BEBEK EVLAT EDİNECEĞİZ
Mutlu evliliğin formülünü daha önce siz söylemiştiniz; "Bir sen, bir ben, bir de bebek"... Peki, bebeğe sıra gelmedi mi daha?
Geldi de, bekliyoruz. Bir şey yok halen. Çalışmalar devam ediyor. Artık kafaya takmıyoruz. Yazın ciddi kafaya taktık, benim de bazı kadınsal problemlerim vardı ama eskisi kadar takıntılı değiliz. Kısmet diyoruz...
İYİ BİR ANNE OLURUM
Bir sağlık sorunu yaşar ve anne olamazsanız, evlat edinmeyi düşünür müsünüz?
Evet, kesinlikle! Ben şimdi bile evlat edinmeyi düşünüyorum ama Okan istemiyor şu anda. Yoksa ben hemen bir ikiz bebek evlat edinmek isterim. Okan "Sen deli misin, kendi bebeğimizi yapacağız" diyor. Bazen onun da kafasına yatıyor, bazen de "Olmaz" diyor.
'Ya iyi bir anne olamazsam' diye düşünüyor musunuz hiç?
Bence tam tersi, mükemmel bir anne olacağım için bu fikri senelerce geri teptim. Ama şu anda olursa da iyi bir anne olurum.