Annem 'şehzade'yi oynamamı çok istedi

Oyunculuk kariyerine 'Arka Sıradakiler' dizisiyle başlayan Gürbey İleri; 'Muhteşem Yüzyıl'daki 'Şehzade Mehmet' rolüyle üne kavuştu. 1988 doğumlu oyuncu, Cosmopolitan dergisinden Elif Öksüz'e bilinmeyen yönlerini anlattı.
Bu kadar popüler bir dizide rol almak nasıl bir his?
'Muhteşem Yüzyıl'; yayınlanmaya başladığı ilk günden itibaren beni heyecanlandıran bir projeydi. İçimde hep o dizide rol alma arzusu vardı. Sanki içime doğmuş gibi bekliyordum. 'Şehzade Mehmet' karakterine oyuncu arandığını duyduğumda "İşte o benim" dedim. Geçen yıl annem diziyi izlediğinde "Keşke 'Mehmet'i sen oynasan, küçüklüğün ona benziyor" demişti. Ailece bu rolü çağırdık resmen!

SETTE ÇOK HUZURLUYUM
'Şehzade Mehmet' olduğunuzdan beri hayatınızda neler değişti?
Her rolle kendimi özdeşleştirmeye ve hayatımda bir şeyleri değiştirmeye kalkarsam, bir süre sonra Gürbey'i kaybederim. Hayatımda duygu ve düşünce olarak değişim yaratmadı. Sadece daha çok tanınır oldum. 'Şehzade Mehmet'i seviyorlar, dolayısıyla beni de seviyorlar. Bu da çok güzel bir duygu. Kim sevilmek istemez ki?
Hiperaktif olduğunuzu duyduk. Bu, hayatınızı nasıl etkiliyor?
Oyunculuk; hiperaktifliğimi olumlu yönde etkiliyor. Daha çok düşünüyorum, en iyisini yapmaya çalışıyorum. Boşlukta hissetmiyorum kendimi ve sevdiğim işle meşgul oluyorum. Enerjimi başarıya dönüştürüyorum.
Dizi çekimi gibi disiplinli bir ortamda bulunmak sizi zorluyor mu?
Hiperaktif insanlar genellikle çok çabuk sıkılır. İlgilerinin geçici olmaması için meşgul oldukları alanı çok sevmeleri gerekiyor. Ben bir şeye tutku ile bağlıysam; olumsuz yanları da benim için katlanılabilir olur. Sette olmayı, kostümleri, oynadığım rolü, ekip arkadaşlarımı gerçekten seviyorum. Sette huzur buluyorum.
Hayaliniz basketbolcu olmakmış ama 10 sene oynayıp sakatlandıktan sonra basketbolu bırakmışsınız...
Basketbol oynarken yıllarca gecegündüz çalıştım. Günde çift idmanımız olurdu. En büyük idealim; NBA'de oynamaktı. Sürekli sakatlık yaşayınca bırakmak zorunda kaldım. Bıraktığım için de çok üzgün değilim çünkü diğer hayalim de oyunculuktu.
Rolünüz için sekiz kilo vermişsiniz. Hırslı biri misiniz?
Evet, kilo vermem gerekiyorsa veririm. Bu hırsla değil, işine gösterdiğin saygı ile alakalı bir şey. Başarılı olmak güzel ama yok edici bir hırsa sahip olmak insanın kendisini yok eder!

İYİ GİYİNMEYİ ÇOK SEVİYORUM
Alışverişle aranız nasıl?
Alışveriş yapmayı ve iyi giyinmeyi seviyorum. Modayı takip etmeye çalışıyorum.
En çok neye para harcıyorsunuz?
Kendime yakıştığını düşündüğüm kıyafetlere çok para harcarım. Fakat alacağım şeylere çok kolay karar veremem. Bu arada sevdiklerim için de para harcamayı, hediye almayı çok severim. Bir de tabii benzin, en çok para verdiğim şey.

HAREMİMOLMASINIİSTEMEM
Hayranlarınızdan "Beni de haremine al" gibi teklifler alıyorsunuz. Bu size kendinizi nasıl hissettiriyor?
Twitter'da yazılanları okuduğumda şaşırıyorum ve mutlu oluyorum. 'Şehzade Mehmet', oyunculuk hayatıma farklı bir başlangıç yapabilmeme vesile oldu. Tüm hayranlarıma teşekkür ediyorum. Fakat işin doğrusu, bir haremim olmasını istemezdim.
Duyduğunuz en büyük ilan-ı aşk cümlesi nasıldı?
Aşk aşktır, büyüğü küçüğü olmaz. Gerçek olsun yeter.
Annenizin onay vermediği biriyle olur musunuz?
Ben kabul etmişsem, ailem karışmaz. Zaten daldan dala konmayı sevmem.

KADININ GÖZÜNÜ OKUYABİLMELİYİM
Karşınızdaki kadın sizi etkilemek için neler yapmalı?
En önemlisi, doğal olmalı. Ben samimi ve içten bir insanım. Kişiye göre davranmanın çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Elbette hayatın içinde zaman zaman politik, zaman zaman stratejik hareket etmemiz gerekir ama bu durumu duygusal ilişkilerimize taşırsak ortaya sadece sahte bir ilişki çıkar. İlişkide kişiler ne kadar net olursa, o ilişki o kadar yaşanası ve keyifli olur. Gözler çok şey ifade eder. Gözlerinde okuyabilmeliyim duygularını. Bunların haricinde gülüşü ve ses tonu benim için belirleyici özelliklerdir.