Sizi 1997'de tanıdığımızda İzmir'den gelmiş, mankenlikle hayata tutunmaya çalışan genç bir kızdınız. Şu anda ise sahnelerin aranan bir şarkıcısı ve başarılı bir televizyon bir programcısısınız. O yıllarda şarkıcılık veya televizyon programcılığı gibi hayalleriniz yoktu sanırım; hangi hayallerle İstanbul'a geldiniz ve şu an bulunduğuz yer hiç aklınızdan geçiyor muydu?Peki, şimdi hedefleriniz var mı? Ders çıkardığınız konular arasında ne var? "Hayatımın anlamı spor" cümlesini açar mısınız?
KENDİME A TAKIMI KURDUM
Bu düzeni korumak için ne yapıyorsunuz peki? Son bir yılda yaşadıklarınızdan sonra alkolik olabilir, antidepresan kullanabilir veya başka kötü alışkanlıklar edinebilirdiniz. Siz kendinizi spora vermişsiniz, belli... Podyumdan sahneye geçen birçok isim gibi siz de ilk zamanlar çok eleştirildiniz, hatta sizden şarkıcı falan olmayacağı bile söylendi ama şimdi herkesin tanıdığı şarkıcı Petek Dinçöz karşımda oturuyor. 'Şarkıcı' olmayı nasıl başardınız? Televizyonda da başarılı oldunuz; gündüz kuşağında kadın programı yapan isimler arasında adınız ön sıralarda geçiyor. Televizyon için bir profesyonelden yardım aldınız mı, yoksa kendinizi ekrana yansıtarak mı başarıyı yakaladınız?
Televizyon sektöründe sadece Seda Sayan'ın laflarını dikkate alıyorum. Seda Abla da zaten "Benim tek varisim Petek" diyormuş. Televizyon sektörü zor, sabır isteyen bir iş. Seda Abla bana çok doğru şeyler söylemiş ve bana bu işi öğretmiş kişi...
PETEK DİNÇÖZ'ÜN 'MİLAT'I 1 NİSAN
Petek Dinçöz, yeni albümü 'Milat' ile yarından itibaren müzik marketlerdeki yerini alacak. Albümde Dinçöz'e çok önemli müzisyenler; söz-müzik ve aranjeleriyle destek vermiş. Albümün çıkış parçası 'Aşk'ın söz ve müziği, son dönemlerin hit şarkılarında imzası bulunan Gülşen'e ait. Parçanın düzenlemesini de Ozan Çolakoğlu yaptı. Petek Dinçöz, şarkının klibi için Şenol Korkmaz'ın yönetmenliğinde kamera karşısına geçti. Yapımcılığını ve prodüktörlüğünü Kaya Müzik'in üstlendiği albümün müzik direktörlüğünü de Erhan Bayrak yaptı. Esen Müzik'in dağıtımıyla müzikmarketlere ulaşacak olan albümde toplam sekiz yeni şarkı bulunuyor.
ARTIK YOLUMUZA BAKALIM
Her yeriniz silikonmuş; doğru mu?
Bunu konuşmak aslında ne kadar ayıp. Bu konu kişiyle kendi arasında olan bir şey. Ben çıksam, "Estetik yaptırdım" desem derim ama ben böyle bir açıklama yapmayacağım. Çünkü konuşulması çok ayıp.
Burnunuzun düştüğü doğru mu?
Sence? (Gülüyor)
Sosyal medya size çok acımasız davranıyor, çok ağır ithamlar ve ağır cümleler sarf edilmiş. Okuyor muzunuz ve bunlardan rahatsız oluyor musunuz?
Okuyacak vaktim yok.
Yazın çorapla parmak arası terlik giydiğiniz fotoğrafınız olay oldu. Sonra pofuduk terlikler... Nedir terlik sevdanız?
(Gülüyor) Onlar 'Milat'tan önceydi; artık yolumuza bakalım.
UMREDEN KENDİMLE YÜZLEŞEREK DÖNDÜM
Neden umreye gittiniz?
Çünkü çok istiyordum. Annemin üçüncü gidişiydi; hep anlatıyordu. Bunun boş vakitle alakası yok aslında. Orada öğrendim; Rab'bim seni ne zaman çağırırsa, o zaman kısmet olurmuş.
Peki, çağrıldığınızı nasıl hissetiniz?
Ben zaten çok dua okurdum, ancak kısıtlı dualar bilirdim. Bundan iki yıl önce bilmediğim duaları da öğrendim, daha fazla okumaya, sürekli tespih çekmeye başladım. Yakın çevrem "Senin vaktin gelmiş" demeye başladı ve Allah, 14 Şubat'ta kısmet etti, gittim. Aslında hiç planda yoktu. Sevgililer Günü olan 14 Şubat'ta esas sevgilimin, Rab'bimin yanındaydım. Orada kendimle, geçmişimle yüzleştim ve yepyeni bir 'ben' olarak geri döndüm. İyi ki gitmişim, inşallah yine giderim.
Döndüğünüzde yeni kararlar verdiniz mi?
Karar verdiğim çok konu oldu. "Önce ben" demeyi öğrendim. Bencillik değil bu... Bugüne kadar hep etrafımdaki insanları düşünen, zarar görmesinler diye kendini paralayan biriydim. Artık kendimi düşünmeye başladım.
Bir gün size kürtajla ilgili bir soru soruldu, "Başbakanımız ne derse doğrudur" dediniz. Siyasetle ne kadar ilgilisiniz? Siyasetle herkesin ilgilendiği kadar ilgileniyorum çünkü siyasetçi değilim. Gözönünde olan bir kişinin şu partiyi destekliyorum, bu takımı tutuyorum demesi bence yanlış zaten. Hiç konuşmam; gereksiz.
HÂLÂ AKILLI OLMAYA ÇALIŞIYORUM
18 yaşındayken "Cumhuriyet 1974'de kuruldu" demiştiniz; o günden bu yana kendinizi yetiştirdiniz mi? Kitap okuyor musunuz? En son hangi kitabı okudunuz?
Öğrendim; 29 Ekim 1923! (Gülüyor) Yetiştirmeye çalışıyorum. Çok kitap okumaya başladım. Son iki yıldır daha çok kişisel gelişim ve psikoloji kitapları okuyorum. Daha önce hiç kitap okumazdım, kitabın kapağını açmazdım. Şu anda Mümin Sekman'ın 'Limit Sizsiniz' kitabını okuyorum. Film izlemeyi de çok seviyorum, vizyondaki filmleri kaçırmamaya çalışıyorum.
"Akıllı değilim ama olmaya çalışıyorum" diyerek çok dürüst oldunuz zamanında. Bugün akıllı mısınız?
Yine akıllı olmaya çalışıyorum.
ALLAH'IM BU NE HAL!
FHM sizi 15 yıl önce dünyanın en seksi 100 kadını listesine koydu. Hatta bu listeye girmeyi başaran ilk Türk kadınsınız. Sizce hâlâ seksi misiniz?
Aynaya baktığım zaman, her seferinde Rab'bime şükrediyorum. Zaman zaman kendimi seksi buluyorum ama tabii herkes gibi ben de zaman zaman "Aman Allahım, bu ne hal!" diyorum. Aynada gördüğümü beğendemidiğim günler de oluyor yani. Ama insanın doğal halinin her zaman daha seksi olduğuna inanıyorum.
DOĞRU ZAMANDA DOĞRU İNSANLA EVLENİP ÇOCUK YAPMAK İSTİYORUM
Eski eşiniz Can Tanrıyar hakkında konuşmak istemiyorsunuz ama sormak zorundayım. Herkes boşanıyor, ayrılıyor ama böyle kanlı bıçaklı olmuyor; sizdeki sorun nedir?
Bitmiş bir ilişkinin arkasından konuşmak istemiyorum ve konuşmayacağım da. Bana, aileme ve ekibime atılan iftiralar ve suçlamalar karşısında mahkeme süreci devam ediyor zaten. Bu hukuki süreci avukatım Serkan Toper takip ediyor.
EVLİLİĞE İNANCIM TAM
Bu yaşadıklarınız evliliğe bakışınızı değiştirdi mi? Yakın zamanda tekrar evlenip çocuk yapma gibi planlarınız var mı?
Evlilik kurumuna inancım her zaman tam. Benim de her kadın gibi hayattan beklentilerim arasında; evlenip bir çocuk sahibi olmak tabii ki var. Kaderde varsa ve kısmetse; doğru yerde, doğru zamanda, doğru insanla karşılaşırım inşallah. Tabii bu arada ilişkinin temelinde karşılıklı sevgi ve saygı olması da çok önemli.
Ayrılığın başından itibaren sizinle ilgili birçok suçlama ve dedikodu ortaya atıldı, çok ağır suçlamalarda bulunuldu ama siz ağzınızı bile açmadınız; neden sustunuz, bu suçlamalara nasıl dayanıyorsunuz?
Artık benim dünyamda sadece işim var. Arta kalan zamanda da spor yapıyorum. Umre ziyaretimde manevi huzuru yakaladım, dünyevi işlerin ne kadar manasız olduğunu daha iyi kavradım. Bu ziyaret hayatımda yeni bir milat oldu, işte bundan dolayı yeni albümümün adını 'Milat' koydum. Kendi yolumda, kendi kanatlarımla, kendi hayalime gidiyorum.
Çok sevdiğiniz köpeklerinizi bile almadınız. Onları neden bıraktınız?
Siz hiç köpek beslediniz mi bilmiyorum ancak evcil hayvan beslemek son derece zordur. Benim şu anki evim ve hayat trafiğim evcil hayvan beslemeye uygun değil.
AĞZIMDAN ÇIKAN LAFI DÜŞÜNEREK SÖYLÜYORUM
Yarın çıkacak olan albümünüzün adı neden 'Milat'? Bu albüm sizin miladınız mı oldu?
Aynen öyle. Her anlamda. Umreden geldiğimde aldığım kararlardan biri de buydu. Havaalanına indim ve "Bu bir başlangıç" dedim. Bir yolun başı. Ve "Bu benim miladım olacak" dedim.
TEPKİLER HIRSLANDIRIYOR
Bu albüm sizin için ne kadar önemli? Çünkü bugüne kadar iddia edildiği gibi bu kez arkanızda kimse yok...
Maksim'de sahne aldığımda da çok eleştirildim, hatta "Ya olur mu canım, tak diye assolist olunur mu? Hayatta kıvıramaz" diyenler olmuştu. Ama alnımın akıyla üstesinden geldim. Tepki gelmesi güzel bir şey; benim işime daha fazla sarılmamı ve hırs yapmamı sağlıyor. Bu yüzden tek başıma şu anda kanatlandım. Ve başaracağıma inanıyorum.
Albüm için neden 2.5 yıl beklediniz?
Hazırlıklarımız o kadar sürdü. Deniz Seki, Gülşen, Hakkı Yalçın; ekipçe çok şarkı eledik. Bu repertuvarı ben tek başıma yapmadım; 'A takımı' dediğim ekibimle birlikte yaptım.
DENİZ SANKİ İÇİMİ OKUMUŞ
Gülşen'den nasıl bir yardım aldınız?
Benim iyi kalpli arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. Verdiği 'Aşk' ve 'Sade Tören' adlı iki şarkısıyla albümüm daha da renklendi. Ayrıca Deniz Seki'nin bana yaptığı şarkının sözleri harika, sanki içimi okumuş arkadaşım; 'Artık Üzülmek İstemiyorum' şarkının adı.
Hülya Avşar ve Gülben Ergen için bir zamanlar "Annem yaşındalar" dediniz. Şimdi bu sözün gençlik hatası olduğunu düşünüyor musunuz?
Bunlar çocukça sarf edilmiş sözlerdi. Şimdi artık ağzımdan çıkan lafı düşünerek söylüyorum.
ESKİDEN HİÇ KEYİF ALMADAN SÖYLÜYORDUM
'Son assolist' olarak anılmak size ne hissettiriyor?
Güzel ve onur verici bir his...
Pop şarkılar söyleseniz de hep daha ağır algılandınız, assolist olarak ilan edildiniz. Popçu kriterlerine uygun olsaydınız, daha çok kitleye ulaşmaz mıydınız?
Ben bile eskiden "Off, ne ağır şarkılar bunlar" diyordum. O dönemde kimse bu şarkıları dinlemiyordu. Ben de keyif almıyordum ama yine de söylüyordum. Ama şimdi benden yaşça küçük arkadaşlarım çok seviyor, hatta benim bilmediğim şarkıları bile biliyorlar.
Çok zayıflamışınız; bunun için mi bu kadar sıkı spor yapıyorsunuz?
İki yıl önce diyete başladım. Kafama göre yapıyordum. Yanlış olduğunu gördüm. Bir arayışa girdim, sevgili Gülşen bana "Ben, Şeyda Coşkun ile çalışıyorum; sen de dene" dedi. Sonra Şeyda benim de yaşam koçum oldu ve kilolar gitmeye başladı. Her gün diyet yemeklerim geliyor; şekersiz, yağsız ve tuzsuz besleniyorum. Ancak börek, poğaça ve pizzamı da yiyorum. Bunların hepsi zaten diyete uygun. Yediğim kebapların yağını dahi peçete ile alırım.
Hayat böyle ne kadar geçer?
Süper gidiyor, çok mutluyum.
MİNİ ETEK ATLETLE ASSOLİST OLUNMAZ
Herkesin hayatında dönüm noktaları vardır; sizin dönüm noktanız nedir, ne oldu da şansınız döndü ve şov dünyasında hızla şöhret olup büyük paralar kazanmaya başladınız?
Çok şey var aslında hayatımda dönüm noktası olan... Sahne hayatımda Günay, modellik hayatımda Kıbrıs Güzellik Yarışması... Maksim çok büyük bir dönümdü benim için... O dönem çok eleştirildim; kılık kıyafetime kadar ama o dönem bunu gerektiriyordu. Assolist olarak sahneye çıkıp mini etek, atlet giyecek halim yoktu. Şimdi artık bu albümle kendime döndüm. Son olarak ise en önemli dönüm noktam Sezen Aksu... Sevgili Sezen Aksu'nun stüdyosunda kendi albüm çalışmasına birebir şahit oldum. "Petekcim bu sana çok büyük bir ders" dedi. Okumalarına, çalışmalarına birebir şahit oldum. Günlerce çok dikkatli izledim, dinledim ve not aldım. Anlatılamaz, yaşanır. Çok şey öğrendim kendisinden. Bu albümde de o notları değerlendirmeye çalıştım.
Bundan sonra kariyer planınız nedir; farklı alanlarda yeni projeleriniz var mı?
Bundan sonra çok farklı alanlarda görebilirsin beni, ama sürpriz, şimdi söylemeyeceğim sana... Kariyer anlamında çok şey başardım, ancak hedeflerimi daha da yükselttim. Daha yolun başındayım; 'Milat' adı üstünde...
MODACIM DEĞİŞTİ
32 yaşındasınız ama çok daha büyük gösteriyorsunuz. Neden böyle bir tarz seçtiniz kendinize?
Tarzım değişti, modacılarım da değişti. Bu da bir milat benim için. Sevgili Gülnur Güneş'le çalışmaya başladım. Sahne kıyafetlerinde de değişiklikler olacak. Modacım, muhasebecim, avukatım, basın danışmanım, menajerim, spor hocam benim için çok önemli; hepsi değişti. Yeni bir 'A takımı' ile çalışmaya başladım, yola devam ediyorum.
