Müziğe beş yaşında İstanbul Belediye Konservatuarı'nda klasik keman eğitimi ile başlayan Asena Akan, kısa süre önce piyasaya çıkardığı 'İstanbul'un İzleri' isimli albümüyle çok konuşuluyor. Albümün ilhamını İstanbul'dan aldığını söyleyen Akan, Touch İstanbul dergisinden Sühendan Turgut'un sorularını yanıtladı...
Ciddi bir müzik eğitimi aldınız...
Müziğe beş yaşında başladım. Daha sonra İstanbul Devlet Konservatuarı Opera bölümünü bitirdim.
Rock, soul, flamenko ve caz dahil bir çok stilde deneyimlisiniz...
Evet ama cazın benim için yeri ayrı.
HER ŞARKIDA BİR ENSTRÜMAN ÖN PLANDA
Caz müziğin ülkemizdeki önemli isimlerinden birisiniz, kısa süre önce piyasaya çıkardığınız 'İstanbul'un İzleri' albümünüz de bu türü sevenler tarafından çok beğenildi...
Söz ve müzikleri bana ait olan dokuz parça var albümde. Tüm şarkılar Türkçe sözlü ve alt yapılarında cazın farklı renklerini barındırıyor. Her şarkıda ayrı bir enstrümanın ön planda olmasına özen göstermeye çalıştık.
Albümdeki vokallerin tümü size mi ait?
Albümde tüm vokaller bana ait, ancak cazın önde gelen isimleri Ferit Odman, Kağan Yıldız, Bulut Gülen ve Burç Bora Uyan da albümde çok etkili oldu.
Merkezinde İstanbul olan bir albüm yapma fikri nasıl ortaya çıktı?
Hepimizin bir hikayesi var. Ben hikayemi anlatmaya; doğup büyüdüğüm, yaşadığım şehirle başladım. Çocukluğumdan beri topladığım, biriktirdiğim anıların çoğunun üzerinde İstanbul'un izleri var. Müziğimde İstanbul'un bu birleştirici, kucaklayıcı ve mücadeleci ruhu bana yol gösterdi diyebilirim.
ÇAY TABAĞINDAN CD!
Albümünü çay tabağı şeklinde bir CD ile dinleyicileriyle buluşturan Akan, "Albüm kapak fikri grafik tasarımcı Ayşegül Çakırusta'ya ait. Çay ve çaya ait her şey bizim hayatımızda geniş yere sahip. Bu tasarımla kültürümüze gönderme yapıyoruz" diyor.