Oyuncu ve model Burcu Kutluk, çocukluğunun İstanbul'undan, favori tatil rotalarına ve oyunculuktaki hedeflerine kadar her şeyi Touch İstanbul dergisinden Ümit Buget'e anlattı:
Babam subay olduğu için çok seyahat ettik. İstanbul'da doğmuşum ama bir daha İstanbul'a gelişim Galatasaray Lisesi'nde yatılı okumaya geldiğim zamana denk geliyor.
Ben geceyarısına kadar kadar lojmanda arkadaşlarla yakalamaca, saklambaç, istop oynayarak büyüdüm. Erkeklerle koşu yarışları yapar, kızlarla ip atlardık. Şimdi İstanbul'da ne kadar sokakta oynatırsın çocuğunu onu bilmiyorum.
DOĞUYA KAÇARIM
İstanbul'dan kaçmak istediğimde hep doğuya giderim. Gerek Türkiye'nin gerekse dünyanın doğusu. Oradaki kaos beni kendime getiriyor, evimde hissettiriyor. Aslında eskisi gibi kaçmıyorum bile İstanbul'dan.
İstanbul'da bir yer olsam, tam ortadaki köprüsü olmak isterdim. Orayla, burayı bağlayan... En büyük arzum bu. Onlar-bunlar, siz-biz halleri olmadan dostça güle oynaya yaşayan insanlar olsun etrafımızda. En büyük hassasiyetim bu. Hayatta, bölerek değil, birleştirerek var olmak. Kavgaya hiç gerek yok.
GÜCE İNANIYORUM
İki hafta önce ses tellerimden ameliyat oldum. Küçük bir ameliyattı ancak sonrasında bir hafta hiç konuşmayacaksın dediler. Sesimi kaybetme korkusu ile yüz yüze geldim. Ve hemen iletişim için yöntemler bulduğumu ve o yönlerimi kuvvetlendirdiğimi fark ettim. Kaybetmekten korkmak yerine, kaybetme korkusu ile yüz yüze geldiğimde yeniye ve güçlenmeye inanan bir tarafım var.
Evde tek başıma bol bol film izliyorum; en çok yalnızken film izlemeyi seviyorum. Kendi kendime ev yapımı kremler veya doğal bakım maskeleri yapıyorum. Bir keresinde tamamen doğal yüz kremi yaptım ancak biraz fazla yoğun oldu süremedim, tekrar deneyeceğim. Bir de geçen kış ekmek yapmayı öğrendim; glutensiz ekmek yapıyorum.
Çok hareketli bir yapım var. Yoga ve meditasyon bana çok destek oluyor. Hem oyuncu, hem model, hem de insan olarak daha sakin ve rahat olmamı sağlıyor.
BİR-İKİ SENEYE ANE OLABİLİRİM
Kendimi bir-iki sene içinde, karnım burnumda görmek isterim. Anne olma isteğim konusunda hiç tereddüttüm olmadı. Sanırım en çok da bu konuda enerjimi harcadım. Kendimi ve dünyayı tanımak, 'doğru' kişiyle beraber olup bu deneyimi paylaşmak... Öncesinde de hayatı özgür bir şekilde yaşadığımdan emin olmak istiyordum.
Sinemada atletik bir kadın kahramana hayat vermek isterdim. Keira Knightley'nin 'Karayip Korsanları'nda canlandırdığı gibi bir karakter...
