Tuğba Özay, İtalyan eşi Ludovic Fattizzo hayatına girdiğinden beri yaşamını tamamen değiştirdi. Bir dönem podyumların en gözde mankenleri arasında yer alan ve manşetlerden inmeyen Özay; artık gözlerden uzak, sakin bir hayat yaşıyor. Eşiyle yaşamlarını farklı ülkelerde sürdüren Özay'ın bir ayağı Türkiye'de, bir ayağı ise İtalya'da... İtalya'ya taşınmak istemeyen Özay, geçtiğimiz aylarda Fattizzo'nun bu duruma isyan etmesi üzerine boşanma aşamasına geldi. Bu süreçte ilişkileri ciddi bir sınavdan geçen çift, sonunda evliklerini iki ülke arasında mekik dokuyarak devam ettirme kararı aldı. Fattizzo ile bugüne kadar birçok zorluğa göğüs gerdiklerini belirten ünlü model, her şeye rağmen eşiyle; son dört yılı evli olmak üzere, beş yıldır mutlu bir beraberlik sürdürdüklerini söylüyor. Bu arada iş hayatında da atağa geçen Özay; yakında 'Daltonlar ve Laz Kit' filmiyle izleyiciyle buluşacak. Gelecek yıl ticarete atılmayı planlayan Özay; hem Antalya'da bir plaj açacak, hem de kendi adıyla mayo tasarlayacak. Aynı zamanda da Manavgat'taki çiftliğinde sabun ve zeytinyağı üretecek. Özay ile evliliğini ve gelecek planlarını konuştuk...
HERKESİ UTANDIRDIK
Ludovic Fattizzo ile evliliğinizin sahte olduğu yönünde söylentiler çıkmıştı. Hakkınızda bu konuşmalar yapılırken, evliliğinizde dört yıl nasıl geçti?
Eşimle çok hareketli bir yaşantımız var. Hem İtalya'da, hem de Türkiye'de yaşıyoruz. Biz birbirini çok seven, uyumlu bir çiftiz. Bu tempoda yaşamak bizi daha dinamik tutuyor. İnsanlar "Gerçekten evlendiler mi?", "Bu evlilik sahte mi?" diye soruyordu. Şimdi evliliğimizde dört sene geride kaldı ve herkes utandı.
Boşanacağınız da söylenmişti; sorunlarınızı aşabildiniz mi?
Böyle bir dedikodu çıktı ama aslında bir yanlış anlaşılma olmuştu. Aramızda o dönem bir sorun yoktu. Boşanma konusu, geçtiğimiz aylarda gündeme geldi. "Bu düzene alışmış olsak da artık senin yanımda olmanı ve senden çocuğum olmasını istiyorum. Sen boşanmak mı istiyorsun?" dedi. Eşimin bu sorusuyla ilişkimiz bir sınavdan geçti. Sonunda birbirimize daha çok bağlandık. Aramızda ne kadar büyük bir sevgi ve bağ olduğunu bir kez daha anlamış olduk.
Neden böyle bir konuyu gündeme getirdi?
Çünkü görüşemiyorduk. İkimiz de işlerimiz yüzünden çok yoğunduk ama bu geçici bir süreçti.
20 YILLIK KARİYERİMİ BIRAKAMAM
Birlikte yaşamayı neden hiç düşünmediniz?
Eşim İtalya'ya yerleşmemi çok istiyordu. 20 yılda yaptığım kariyerimi, annemi, babamı ve sevenlerimi bırakıp gitmem çok zor. Her şeyi bırakıp gidersem, Allah korusun sonunda ayrılık da olabilir. O zaman buraya döndüğümde 20 yılda kazandığım şeyleri bulamam. Onun da Türkiye'ye yerleşmesi çok zor. Biz hayatımıza iki ülkede yaşayarak devam edeceğiz.
Eşiniz "Boşanmak mı istiyorsun?" diye sorduğunda ne hissettiniz?
Bu soru bende soğuk duş etkisi yarattı. Bir anda her şey film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Sonra böyle bir soru sorduğu için kendisi de çok pişman oldu. İlk kez birini bu kadar çok sevdiğini söyledi.
İtalya'da yaşayan biriyle evlenmek, zor bir karar değil miydi?
Allah onu bana doğru zamanda gönderdi. Zaten çocukluğumdan beri yabancı biriyle evleneceğimi hissediyordum. Hiçbir zorluk yaşamadım. Ben dünya insanıyım; hayata öyle bakıyorum.
Eşinizle en uzun ne kadar ayrı kaldınız?
Bir televizyon programının çekimleri için Kenya'ya gitmiştim. O dönem iki ay görüşemedik. Döndüğümde eşim adaptasyon sorunu yaşadı ve "Sen benim karım mıydın?" diye espri yaptı. Biz her şeye rağmen çok uyumlu bir çiftiz. Eşim de hayata benim gibi bakıyor.
Çocuk sahibi olmak istiyor musunuz?
Eşim bir an önce istiyor. Ben de iki sene öncesine kadar çok istekliydim. Şimdi dünyanın gidişatıyla ilgili duyduğum kaygılar yüzünden o isteğim kalmadı ama bebek gelirse tabii ki "Hoşgeldin" deriz.
Bu yaşam tarzı yorucu değil mi?
2.5 aydır ilk kez bugün eve geldim. Hayatım seyahatlerle geçiyor. Yeni yerler keşfetmek beni mutlu ediyor.
PODYUMDA MARKA MANKENLER KALMADI
Sizin döneminizde mankenler ön plandaydı. Sizce yeni mankenlerden öne çıkan biri oldu mu?
Bizim dönemimizde podyumda starlar vardı ve hepimiz tanınırdık. Şimdi markalaşacak bir manken kalmadı. Mankenlik meslek olarak değil de basamak olarak görülüyor. Güzellik yarışmaları yapılıyor ama hiçbir güzelin ismini bilmiyoruz. Ülkenin şartları ve insanların ilgisi değişti. Artık eskisi gibi, mankenleri öne çıkaracak işler de yapılmıyor.
Sizin için bayramın anlamı nedir?
Nasıl geçiriyorsunuz bu bayramı? Her bayramda ilk gün ailemle birlikte olurum. Bayramın ikinci ve üçüncü günü ise çalışacağım. Herkesin bayramını kutluyorum. Her günümüzün barış, huzur ve kardeşlik içinde geçmesini diliyorum.
BENİMLE DENİZE GİRECEKLER
Bu arada ticarete de adım attınız. Ne gibi projeleriniz var?
Önümüzdeki aylarda sabun ve zeytinyağı üretip satma işini hayata geçireceğim. Bunun dışında yeni işlerim de olacak. Mayo tasarımı yapmayı planlıyorum. Gelecek yaz, herkes plajlarda benim bikini ve mayolarımı giyecek. Ayrıca Antalya'da bir plaj açmayı düşünüyorum. Bununla ilgili girişimlerde bulundum. 'Tuğba Özay Plajı'nda insanlar benimle denize girecek.
EŞİM TIPKI BEN!
Eşiniz size ayak uydurabiliyor mu?
O da tıpkı benim gibi... Bugün Yunanistan'da, iki gün sonra ise Korsika'ya gidecek. Bazen ne İtalya'da, ne de Türkiye'de buluşabiliyoruz. "Neredesin?" diyorum, onun olduğu yere gidiyorum.
