KİLOLARIMLA MUTLUYUM!
Kilolarınızla barışık olmayı nasıl başarıyorsunuz?
Neden barışık olmayayım; onlar benim. Kiloluyum ama kafaya takmıyorum ve bundan rahatsızlık duymuyorum. Kendimi olduğum gibi seviyorum. Kilolarımın, oyunculuğuma dezavantaj olduğunu da düşünmüyorum.
En büyük hayaliniz ne?
Babamla birlikte bir sinema filminde rol almayı çok istiyorum. En azından anımız olur.
BENİMKİSİ BABA TORPİLİ DEĞİL, ALIN TERİ!
Mesleki kariyerinizde babanızın desteği oldu mu? İlk başlarda, babam oyuncu olmamı istemedi. BKM'ye girdikten iki ay sonra haberi oldu.
Şimdiye kadar hiç baba torpili görmediniz yani...
Evet, çoğu insan babamın Rasim Öztekin olduğunu bilmiyor mesela. Twitter'a bir fotoğraf koyuyorum; "Aa! 'Fehmi Amca' (Rasim Öztekin'in 'Seksenler'de canlandırdığı karakter), senin baban mı?" diyorlar. Babam tek başıma bir şeyler yapabildiğim için benimle gurur duyduğunu söylüyor. Benimki baba torpili değil, alın teri!
Babanız oyunculuğunuza karışıyor mu peki?
Babam, aynı zamanda hayran olduğum bir usta. En sert eleştiriyi de yine o yapar. Diziyi izledikten sonra "Aferin kızım" diyorsa, tamamdır benim için.
SPICE GIRLS'TEKİ EMMA'NIN HASTASIYDIM!
Güzel geçen çocukluğunuzun dışında, 90'lara dair ne hatırlıyorsunuz?
Müzik ve giyim tarzında bir geçiş dönemidir 90'lar. Kotlar, kotun içine sokulan kazaklar falan. Vatkalar var, saçlar permalı... Şu an baktığımda; o dönem çıkan Tarkan, Sertab Erener ve Kenan Doğulu gibi şarkıcıların kalıcı olduğunu görüyorum. Çok enteresan bir dönemde yaşamışız.
Peki, o bahsettiğiniz şarkıcılara hayran mıydınız?
Ben Yonca Evcimik hayranıydım. Çocuklara hitap eden bir tarzı vardı. Çıtır Kızlar, Birkaç İyi Adam vardı. Yurt dışında da Spice Girls'teki Emma'nın hastasıydım. Hatta grubun en hit olduğu dönemde, Kadıköy'e Spice Girls ayakkabıları gelmişti. Okuldaki her kız, o dolgu topuk ayakkabıları giyiyordu.