Türkiye'de yaşayanlar doğal değil

'Küçük Hanımefendi' ve 'Kayıp Şehir' dizileri ile adından söz ettiren Cansu Tosun, ATV'nin yeni dizisi 'Bugün Saraylısı' ile ekranlara gelmeye hazırlanıyor. Genç kuşak oyuncular arasında dikkat çeken Cansu Tosun, kariyer serüvenini anlattı...
Almanya'da doğup büyümüşsünüz. Aileniz aslen nereli?
Ailem Kayserili. Annem 30 sene önce henüz 15 yaşındayken, babam ise 26 yıl önce Almanya'ya gitmiş.

13 YIL BALE EĞİTİMİ ALDIM
Kardeşiniz var mı?
İkiz erkek kardeşim var, adı Fırat. Kendisi yurt dışında hem mankenlik yapıyor, hem de ekonomi okuyor.
Bale eğitimi aldığınız doğru mu?
4 yaşında Nürnberg Operası'nda bale eğitimi almaya başladım ve 17 yaşına kadar da devam ettim.
Alman disiplinini ve katı bale eğitimini düşünürsek, oldukça sıkı bir eğitimden geçmişsiniz...
Kesinlikle! Nürnberg Operası'ndaki tek Türk kızı bendim. O dönem Alman operasındakiler, Çin operası ile paralel bir çalışma sistemi oluşturmuştu ancak Çinliler, Almanlar'dan da katıydı.

HEPİMİZİN GÖREVİ VAR
Hangi bale eserlerinde rol aldınız?
'Kuğu Gölü' ve 'Fındıkkıran' ilk aklıma gelenler... Ancak liseden sonra yüksek okul eğitimi başlayınca baleyi bırakıp caz ve hip-hop danslarına yöneldim ve o kulvarda çalışmalar yapmaya başladım. Dans etmek bana göre muhteşem bir duygu... Bu konuda bir projede yer almak isterim.
Peki oyunculuk serüveni nasıl başladı?
Okuldan sonra çalışmaya başladım. Kendimi sorgulamaya da o dönemde başladım zaten. 'Ben tam olarak ne istiyorum?', 'Benim bu hayattaki görevim ne?' diye kendi kendime sordum. Çünkü bana göre herkes bu dünyaya bir görevle geliyor... Performans sanatlarında iyi olduğumu biliyordum. Bu nedenle oyunculuğa yöneldim.
Peki kendinizi iyi bir oyuncu olarak görüyor musunuz?
Bazı sahnelerde kendimi izlediğimde "Tamam, burada hissetmişim" diyorum. Bazılarında ise 'Daha iyi olabilirdi' diye düşünüyorum.
Son yıllarda Almanya'da büyümüş Türk asıllı oyunculara olan rağbet arttı. Sizce neden böyle oldu?
Bana göre; 6 yaşından sonra bizi toplum geliştiriyor. İnsanlar Türkiye'de çok zor şartlarda yaşıyorlar. Öte yandan burada insanlar doğal olamıyorlar. Çünkü 'Karşımdaki kişi, benim hakkımda ne düşünür' düşüncesi hakim. Oysa Almanya'da öyle bir dert yok. Burada bir taksiye bindiğimde bile bazen şoförün ilk sorduğu soru, "Kızım sen nerede okuyorsun?" oluyor. Almanya'da çok kültürlü yetişiyoruz. Bence bu yüzden daha doğal, özgüvenli görünüyoruz insanlara.

ARABAMI SATIP TÜRKİYE'YE GELDİM

Aileniz Türkiye'de oyunculuk yapmanıza ne dedi?
Babamın beni asla Türkiye'ye yollamayacağını biliyordum, zaten buna sıcak bakmadı. Menajer Şebnem Özberk, ailemi ikna etti ve bana İstanbul'da çok destek oldu. Babama "Bana bir sene süre ver, eğer başaramazsam geri döneceğim. Denersem hiç değilse içimde ukde kalmaz" demiştim. Bunu söylerken bile yapacağımı biliyordum. İşimle bağlantımı kestim, arabamı sattım ve Türkiye'ye geldim.

BICIR BICIR ÇOCUK RUHLU BİR KIZ

Çeşitli dizilerden sonra şimdi sırada 'Bugünün Saraylısı' var...
Bu dizide şimdiye kadar canlandırdığım karakterlerin dışında bıcır bıcır, çocuk ruhlu bir kızı oynuyorum. Ailenin tek kızıyım; annesini kaybetmiş ve babasıyla Kayseri'de yaşayan bir karakterim. Babam beni liseden sonra üniversiteye göndermemiş. Aslen Kayserili olmam da enteresan bir tesadüf oldu..
Nazan Kesal ile yeniden birliktesiniz. Kesal'ı nasıl buluyorsunuz?
Çok iyi bir oyuncu ve ayrıca bu söylediğimden de kimse alınmasın ama Türkiye'de kendi gibi olabilen nadir oyunculardan, insanlardan biri.