Yakında ATV'de başlayacak olan 'Bugünün Saraylısı' dizisiyle ekrana gelmeye hazırlanan Nazan Kesal, GÜNAYDIN'a konuştu. Dizide sosyetik 'Üftade' karakterini canlandıracak olan Kesal, rolü için cemiyet hayatına girdiğini söylüyor. İşte Kesal'ın yeni dizisiyle ilgili anlattıkları...
'Bugünün Saraylısı' dizisinde oynamayı nasıl kabul ettiniz?
'Kayıp Şehir'den sonra uzun bir süre dizi çekmeyi düşünmüyordum; 'Meryem' karakteri beni yormuştu. 'Bugünün Saraylısı'nın yönetmeni Kudret Sabancı ile 'Aşk ve Ceza' ve 'Aliye'de birlikte çalışmıştık. Dizide oynamamı teklif edince; önce "Düşünmüyorum" dedim, "Senaryoya bir bakmanı istiyorum" diye ısrar edince "Tamam" dedim. 'Üftade' rolü çok hoşuma gitti. Yapımcı, yönetmen ve diğer oyuncular sağlam olunca, ben de ekipte olmak istedim.
Seyirci nasıl bir dizi izleyecek?
Kökleri Osmanlı'ya dayanan, mücevher tasarımcısı 'Ata Bey'in iflas etmiş ailesiyle, yeni dönem zenginlerinden bir başka ailenin çatışmasını izleyecek seyirci. Arkada, sermayenin el değiştirmesi ve bunun sosyal yaşama yansımasını anlatıyoruz. Selçuk Yöntem'in oynadığı 'Ata Bey'in temsil ettiği aile, sanatçı ruhuyla yaratıcı tasarımlar yaparken, Serhat Teoman'ın temsil ettiği aile fabrikasyon iş yapıyor.
Sosyetik bir karakteri oynuyorsunuz. Rolünüze nasıl hazırlandınız?
Çeşitli vesilelerle sosyete ağırlıklı toplantılara katıldım. Onların beden dilini, jest, mimik ve konuşmalarını gözlemledim.
Dizide verilmek istenen mesaj nedir? Para ve maddiyatçılığa bir gönderme mi var?
Paranın yarattığı değersizleşmeler anlatılıyor aslında. Para devreye girdiğinde, insan ruhu kendini daha iyi belli ediyor. Günümüzde para bütün ilişkilerin ortasında duruyor. Para; güç ve statü demek. Keşke her şeyin paraya endekslendiği bir dünyada yaşamak zorunda olmasaydık
.
ÖNCELİĞİM PARA DEĞİL
Siz de para konusunda böyle mi düşünüyorsunuz?
Benim önceliğim hiçbir zaman para olmadı. Paran çok olabilir ama içine döndüğün zaman hiçbir şeyin olmayabilir. Entelektüel birikimin, dünya görüşün ve farkındalığın olmalı. Bu dünya sadece maddiyatla yaşanacak bir dünya değil. Bilmek, öğrenmek, ruhunu zenginleştirmek; paradan çok daha değerli. Lakin, bunun kabulü yok artık.
Oyuncuların kazandığı paralar çok konuşuluyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Çok zor bir iş yapıyoruz. Oyunculara verilen paralar tartışılırken, çalışma koşulları ve diğer sorunlar gözardı edilmemeli. Oyuncuların aldığı paralar konuşulacağına, onların durumu iyileştirilmeli.
Uzun bir tiyatro geçmişiniz olmasına rağmen popülerliği dizilerle yakalamak sizi rahatsız ediyor mu?
Aslında tanınmak beni rahatsız ediyor; mahcup oluyorum. Popüler olmak için oyuncu olmadım. Popülerlik bir yanıyla riskli bir alan; mayın tarlası gibi. Daha çok seyirciyle ilgili bir ruh hali bu. Özgürlüğünü çok seven biri olarak fazla tanınmanın hayatımı zorlaştıracağını biliyorum. Geçenlerde sette bir grup kadın, Selçuk Bey'i görmek istemiş. Yanıma gelip "Burada ünlüler varmış. Siz ünlü müsünüz?" dediler. Ben de "Yok ben ünlü değilim" dedim. Beni tanımamalarına sevindim.
BİZİM DİZİMİZ UYARLAMA DEĞİL, ESİNLENME
'Bugünün Saraylısı', Refik Halit Karay'ın romanından uyarlanmış. Siz eseri okumuş muydunuz?
Okudum ve filmini de izledim. Bu roman, 30 yıl önce Ziya Öztan'ın rejisiyle sinemaya uyarlanmış. Sonra TRT için dört bölümlük bir dizi haline dönüştürülmüş. Bizim dizimiz uyarlama değil. Bu roman; dizinin yazarlarına esin kaynağı olmuş. O yüzden esinlenme demek daha doğru olur. Roman kahramanları isim ve kişilikleriyle aynen kalırken, kurgusu günümüze uyarlandı.
Kadrodaki isimler için neler söylemek istersiniz?
Cansu Tosun, 'Ayşen' rolüne çok uydu. Selçuk Yöntem'le de daha önce çalışmıştık. Gülenay Kalkan ile bu dizide tanıştım ve çok iyi anlaştık.
ZENGİN-FAKİR AYIRT ETMEM
Çok sade ve doğal bir oyunculuğunuz var. Sokakta her an karşılaşabileceğimiz karakterleri canlandırıyorsunuz. Son dizinizde ise bambaşka bir roldesiniz. Bu sizi endişelendiriyor mu?
Ben oyuncuyum; zengin-fakir demeden, iyi yazılmış karakterlere hayat vermek benim görevim. Kendi duygularımızdan yola çıkarak o karakterleri ele alıyoruz ama o kişi biz değiliz. Karakter, bizden ne kadar bağımsız bir hale gelirse, ortaya o kadar özgün ve yaşayan roller çıkar. Aksi halde kendimi oynamış olurum, ki bu oyunculuk değil. Seyirciye o tanıdık duyguyu verebilmek çok önemli. Oynadığım rolün hayatta karşılığı olmalı ki inandırıcı olsun.
TEMİZLİKÇİYİ OYNAYACAĞIM
Sizi sinemada görebilecek miyiz bu sene?
Altın Koza'da gösterilen, Aralık'ta vizyona girecek olan, Atıl İnaç'ın 'Daire' filminde rol aldım. Ayrıca Mart ayında çekimlerine başlayacağımız 'Toz Bezi' adlı filmde de oynayacağım. Filmi Ahu Öztürk yönetecek. İki temizlikçi kadının hikayesini anlatacağız. Ben de temizlikçilerden birini canlandıracağım.
