Dizimizin sırrı doğal olması

ATV ekranlarının salı akşamlarına damgasını vuran dizisi 'Kaçak'ta 'Comba İsmail' rolünü canlandıran Yüksel Ünal, oldukça başarılı bir oyuncu... 'Melekler Korusun', 'Kavak Yelleri' ve 'Muhteşem Yüzyıl' dizilerinin yanı sıra 'Dedemin İnsanları', 'Ay Büyürken Uyuyamam' gibi pek çok sinema filminde de oynayan Ünal ile diziyi konuştuk...

'COMBA'YI KULLANMAYIN
'Kaçak' dizisinde canlandırdığınız 'Comba İsmail' sizce nasıl biri?
Bence pek masum olmayan bir işadamı. Kanunların yeterli olmadığı zamanlarda, kanun dışı yollara başvuruyor. Bunu yaparken nüfuzunu, parasını veya sosyal ilişkilerini kullanıyor. Ancak 'Comba İsmail' iyi de bir insan, acımasız değil. İstemeden bu konuma gelmiş, şimdi istese de bu konumdan kurtulamıyor. Haksızlığa tahammülü yok. Öyle ki, 'Topçuoğlu'na bile zaman zaman sesini yükseltebiliyor. Bu arada 'Comba', Anadolu'da babayiğit ve iri yapılı erkekler için söyleniyor; büyük baş hayvanlar için de aynı kelimeyi kullananlar varmış. Tavsiyem, kullanmasınlar.
'Kaçak' dizisini diğer dizilerden ayıran özellik sizce nedir?
En başta, senaryo ve yönetmen uyumunun çok önemli olduğunu söylemekte fayda var. Yazarın anlatmak istediği ile yönetmenin bakış açısı bir noktada buluşabiliyor ve oyuncu kadrosu da bu dengenin içinde doğru hareket edince, başarı kaçınılmaz oluyor. Çekimlere başlarken yaptığımız toplantılarda, yönetmenimiz Volkan Kocatürk'ün en önemli isteği, karakterlerin çok doğal olmasıydı. Yani ekranda büyülü bir dünyadan değil, hayatın kendisinden bahsetmeliydik. 'Kaçak' dizisinde olaylar hayal ürünü bile olsa, oyuncular bir hayal dünyasında değil; hayatın içinde yaşayan karakterler... 'Kaçak'ta, imkansızı başaran hayali kahramanlar yerine, kahramanca yaşayan insanlar var.

BAŞARISIZ OLAMAZSINIZ
'Comba İsmail' karakterini canlandırırken en çok nede zorlandınız?
Açıkçası ilk başlarda onu tanımakta biraz zorluk çektim, zamanla daha da iyi tanıdım. Şu ana kadar zorlandığım bir şey olmadı ama olabilir de. O kadar değerli ustalarla çalışıyorum ki, istesen de başarısız olamıyorsun. Yine de bir gün 'Serhat' (Gürkan Uygun) ile karşı karşıya kalmamak için dua ediyorum. Kaçamam, durum belli... Diyelim ki kaçtım, 'Serhat' otursa ve ben durmadan beş dakika koşsam da, yine de onun rahatlıkla vurabileceği bir hedefim, biliyorum.

EN BÜYÜK KEYFİM İNSANLARI GÜLDÜRMEK
'Çöp Tenekesi' adlı tek kişilik bir gösteriniz var; ondan söz eder misiniz?
Oldukça da keyifli geçen bir oyun. Çevremde gülen insanlar olsun istiyorum çünkü hayatta en keyif aldığım şey; insanları güldürmek. Bir yandan da duygusal bir adamım ben. Anlatırken seyircilerle birlikte ağladığımız ama ardından hemen gülmeye devam ettiğimiz gösterilerim bile oldu. Gösterime İzmir Alsancak'ta devam ediyorum. İnşallah, başka şehirlerde de olacak.

OYUN İYİYSE MUTLAKA İLGİ GÖRÜR
Son dönemde tiyatro oyunlarına karşı ilgi arttı. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Tiyatro sahnesi bambaşka bir dünya.... Oyunculuğa sahnede başlamış biri olarak; bunun ne kadar büyük bir şans olduğunu biliyorum. Yıllarca tiyatroya olan ilgisizlikten söz edildi ya... Oysa bana göre tiyatroya ilgi hep vardı. İyi bir oyun varsa, yani eser, oyunculuklar ve dekor iyiyse; oyun mutlaka gereken ilgiyi görüyor.

DEĞERLER ÖNEMLİ
Türk dizilerinin yurt dışına açılma ve başarılı olma sırrı nedir sizce?
Dünyanın birçok ülkesi, teknolojik ve ekonomik bakımdan bizden iyi olabilir ya da biz birçok ülkeden daha iyi olabiliriz. Bunu önemsememek mümkün değil elbet. Fakat gün geçtikçe insani değerlerin, duyguların, iyiliğin ve kötülüğün adabınca yaşandığı hayatları özlüyoruz. Bizim dizilerde de bu var galiba.